14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/4228 Karar No: 2013/5983 Karar Tarihi: 17.04.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/4228 Esas 2013/5983 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/4228 E. , 2013/5983 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 12.02.2001 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ... ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalılar, başka alternatiften geçit kurulmasının daha uygun olduğunu, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan ..., ..., ... ve ... ile davalılar ... ve ... vekili temyiz etmişlerdir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir. Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu kaydının beyanlar hanesine şerhi de gereklidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Somut olaya gelince; Mahkemece her ne kadar Dairemizin 21.03.2005 tarihli ve 2004/8367-2005/2157 sayılı bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş ise de dosya içerisindeki tapu ve nüfus kayıtlarına göre aleyhine geçit kurulmasına karar verilen 735 sayılı parselin paylı malikleri olan şahısların tapu sicilindeki kimlik bilgileri ile nüfus kayıtları arasında çelişkiler bulunduğu görülmektedir. Bu nedenle öncelikle bu şahısların tapu kaydındaki kimlik bilgileri nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmeli, daha sonra ölü olanlar var ise mirasçıları belirlenerek davaya katılmaları için davacılara süre verilerek taraf teşkili sağlanmalıdır. Mahkemece, taraf teşkili tam olarak sağlanmadan ve yukarıda belirtilen noksanlıklar giderilmeden davanın esastan karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ..., ..., ... ve ... ile davalılar ... ve ... vekili temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harçların istek halinde yatıranlara iadesine, 17.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.