Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2816
Karar No: 2011/6614
Karar Tarihi: 05.12.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/2816 Esas 2011/6614 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/2816 E.  ,  2011/6614 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 17.02.2011 gün ve 301/80 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR
    Davacı vekili, imar-ihya ve 20 yılı aşkın kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde sınırları gösterilen ve kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan taşınmaz bölümünün vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, kazanma koşullarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı Köy vekili yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, önceki kararda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairece, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığına işaret edilerek bozma sevk edilmiş, mahkemece bozmaya uyularak yeniden davanın kabulüne, teknik bilirkişi raporunda A ile gösterilen 3506.20 m2 yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri uyarınca tescil isteğine ilişkindir. Tescil konusu taşınmaz 1952 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ziraata elverişsiz arazi olarak tespit dışı bırakılan bir yerdir. Mahkemece kazanma koşullarının davacı lehine gerçekleştiği düşüncesinden hareketle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiş olup uygulanan hava fotoğrafları da taşınmazın niteliği ve zilyetliğin başlangıç tarihi ile kazanmayı sağlayan zilyetlik olgusunu belirlemekten uzaktır. Mahkemece taşınmazın bulunduğu yere ait dava tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait iki ayrı zamanda çekilmiş (1975-1985 yılları ) hava fotoğraflarının bulunup-bulunmadığı açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığı’ndan sorulmamış, uzman bilirkişinin taşınmazın bulunduğu yere ait 1980-1990 yılları ile ara yıllara ait hava fotoğrafı bulunmadığı yönündeki açıklamaları ile yetinilmiş, imar-ihya olgusunun başlangıç ve tamamlanma tarihini belirlemekten uzak olan 1991 yılına ait hava fotoğraflarına dayanılarak yazılı şekilde karar verilmiştir.
    Bundan ayrı; dava, TMK.nun 713/1.maddesi uyarınca tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Aynı maddenin 3. fıkrası hükmüne göre; tescil davası, Hazine ve ilgili
    Kamu Tüzel Kişilerine karşı açılır. Tescil konusu taşınmaz Aşıkoğlu Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Anılan Köy, 5216 ve 5747 sayılı Kanunlar uyarınca Ankara Büyükşehir Belediye sınırları ve Bala Belediyesi mücavir sınırları içerisine alınmıştır. O halde; TMK.nun 713/3. maddesi uyarınca husumetin Bala Belediyesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne yöneltilmesi, yargılamaya geldikleri taktirde savunma ve delillerinin tespiti ile ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekmektedir. Anılan hüküm uyarınca taraf teşkili yapılmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırıdır.
    Dava konusu taşınmaz, ziraata elverişsiz arazi olarak tespit dışı bırakılan bir yerdir. Böyle bir yerin imar ve ihya yoluyla kazanılabilmesi için niteliğinin açıkça belirlenmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde belirtilen olumlu ve olumsuz koşulların araştırılması, kazanma koşullarının kanıtlanması gerekmektedir. Az önce de açıklandığı üzere; böyle bir yerin imar-ihya yoluyla kazanılması için emek ve para harcanmak suretiyle tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu olgunun tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesindeki koşullar altında tasarruf edilmiş olması gerekir.
    Bir arazinin kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının dava tarihinden önceki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava tarihine göre 20 – 30 yıl öncesine ait (1975-1985 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının istenilmesi ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görülebilmesi, taşınmazın sınırlarının açıkça belirlenebilmesi ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür. Mahkemece, uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli olan hava fotoğrafları bulunup-bulunmadığı gereği gibi araştırılmamıştır.
    Mahkemece, ziraat mühendisi, kadastro fen bilirkişisi, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine (04.09.2006) göre 20–30 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları bulunup-bulunmadığının usulüne uygun olarak açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığı’ndan sorularak getirtilmesi, stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliği ve kullanım süresinin ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve yerel bilirkişi sözlerinin, bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ayrı ayrı tespiti, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca ulaşılması gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi