13. Hukuk Dairesi 2016/29713 E. , 2019/10840 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının 25/02/2013 tarihinde yapılan ihaleyi kazanarak altı parti orman emvali satın aldığını, ancak bu malların ödeme işlemlerini gereği gibi ve zamanında yapmaması nedeniyle ihalenin fesh edildiğini ve yapılan ikinci ihale ile başkasına ihale edildiğini, satış şartnamesi gereğince davalı tarafından ödeme işlemlerinin zamanında yapılmaması nedeni ile kurum zararının meydana geldiğini, ihale şartnamesi madde 14"e göre hesaplanan zararın 10.702,03 TL olduğunu ve bu bedelin reeskont faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, cevap dilekçesi vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 10.702,03 TL"nin davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki davada, iki ihale bedeli arasında idare aleyhine oluşan fark ile şartnamenin 14. maddesinde hükme bağlanan zararı talep etmiş, mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporunda ek zarar ve bedel farkı hesaplanmış ve mahkemece de bu bedele hükmedilmiş olmakla birlikte mahkemece, “mahkememiz dosyasında düzenlenen bilirkişi raporuna göre somut olayda ihaleler arasında idare lehine fiyat farkı meydana geldiği bu nedenle davacı idarenin sadece gecikme cezası talep edebileceği, gecikme cezasının faiz niteliğinde gecikme cezası olarak hesaplanan miktarın asıl borca eklenilmesi ve toplam üzerinden faiz yürütülmesinin faize faiz yürütülemeyeceğine ilişkin Borçlar Kanunu 104/son hükmüne aykırı olacağı bu nedenle gecikme cezası hesaplaması üzerinden faiz hesaplaması talebinin yerinde olmadığı” gerekçesiyle ek zarara ilişkin faiz ve KDV talepleri reddedilmiştir. Taraflar arasında uygulanması gereken satış şartnamesinin 14. maddesi iki ihale bedeli arasında bedel farkının meydana gelmesi nedeni ile %18 gecikme cezasının ödeneceği kararlaştırılmış olup, bu hüküm tarafları ve bu bağlamda davalıyı bağlayıcı niteliktedir. Bu itibarla davacının, zararını talep etme hakkının bulunduğunun kabulü zorunlu olup, bunun cezai şart niteliğinde olduğu da kabul edilmelidir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporu, taraflar arasındaki şartnamenin 14. maddesinin A bendinde geçen "ikinci veya daha sonra yapılan açık arttırmalı satışta idare zararına bir fiyat farkı husule gelirse...iki ihale arasında meydana gelen fiyat farkının tamamı ile ilk ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son günden ikinci ihaleye veya pazarlığa göre bedel yatırılması gereken en son güne kadar geçen süre için ilk ihale bedeline göre hesaplanacak parti satış tutarının %18 ek hükmüne göre zarar toplamından oluşacak idaremiz alacağını....ödeyeceği" hükmüne göre değerlendirme yaparak sonuca varmıştır. Dosyanın incelenmesinde, ikinci ihale ile idare lehine fiyat farkı meydana gelmiş olduğu, bu durumda şartnamedeki 14. maddenin C bendi olan "açık arttırmalı satışta iki ihale arasında idare lehine fiyat farkı meydana gelmiş ve bu fiyat farkı ilk ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son gün ile ikinci ihaleye veya pazarlığa göre bedel yatırılması gereken en son gün arasında geçen süre için ilk ihale bedeline göre hesaplanacak %18 gecikme cezasından az ise %18 gecikme cezasının tamamı ile...ödeyeceği" hükmünün değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, taraflar arasındaki şartnamenin 14.maddesinin C bendi ile davacının talep edebileceği zararın hesaplanacağı ve zararın faiz niteliğinde olmadığı, cezai şart niteliğinde olduğu değerlendirilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.