1. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/6636 Karar No: 2011/9595
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6636 Esas 2011/9595 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hazine, bir çalılık vasfındaki taşınmaza zeytin ve tütün fidesi dikmekte olan davacıya karşı elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiyle dava açmıştır. Mahkeme davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddetmiştir. Ancak kadastro harici bırakılan yerlerde tasarruf, idare ve nezaret hazineye aittir. Taşınmazın Hazine adına sicile bağlanmış olması Hazinenin dava içindeki konumunu daha da kuvvetlendirir ve davanın reddi için neden oluşturmaz. Temyiz itirazları kabul edilerek hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine vekili, tespit dışı bırakılan devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan çalılık vasfındaki taşınmaza davalının zeytin ve tütün fidesi dikmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın aktif dava ehliyeti bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, Hazine tarafından açılan, kadastroca tespit harici bırakılan devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir, Mahkemece, taşınmazın yargılama aşamasında tarla vasfı ile Hazine adına tescil edildiği, davacının davanın açıldığı tarih itibariyle ve halen aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, kadastro harici bırakılan yerler her ne kadar tescile tabi olma vasfını taşımazlar ise de, böylesi taşınmazlarda, tasarruf, idare ve nezaret arzın tabii maliki olan hazineye aittir. Esasen bu sebeple de hazine çekişmeli taşınmazla ilgili olarak eldeki davayı açmıştır. Dava aşamasında taşınmazın Hazine adına sicile bağlanmış olması hazinenin dava içindeki konumunu daha da kuvvetlendirici bir durum olup davanın reddi için neden oluşturamaz. Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.