10. Hukuk Dairesi 2020/7756 E. , 2021/7696 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Erzurum 1. İş Mahkemesi
Dava, iş kazasının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kararın davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı ... şirketinde çalışırken, şirketin bilgi ve talimatıyla gittikleri yerde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II- CEVAP
Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III- MAHKEME KARARI
A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince davacının, davalı işverenin izni olmaksızın şirkette güvenlik görevlisi olarak çalışan işçi ..."ın şahsi eşyalarını taşırken bir kazaya uğramış olup, şirket dışında gerçekleşen ve yasa kapsamında yer almayan bu kazanın iş kazası olmadığı gerekçeleriyle;
“Davanın reddine” karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, her ne kadar davalı işveren davacı ile ... ve ...’in kendilerinden habersiz olarak ...’ın eşyalarını taşımaya gittiklerini belirterek buna ilişkin olarak tutanak tutmuş ise de güvenlik şefi olduğu anlaşılan ...’ın adı geçen işçilere kalfanın haberinin olduğunu söylemesi ve şantiye aracıyla gitmeleri ki işyeri yetkililerinin haberi olmaksızın şantiye aracının güvenlik şefi tarafından kullanılmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu durumu birlikte değerlendirildiğinde davacının eşya taşımaya gitmek için kendisini zorunlu hissettiği, işçinin bir parçası olarak işverenin isteği doğrultusunda bunu yaptığını düşündüğü anlaşıldığından olayın iş kazası olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, davalı işveren eşya taşıma olayının hiçbir sorumlunun haberi olmadan ...’ın inisiyatifiyle gerçekleştirildiğini belirtse de bu durum ancak tazminat davasında kusur durumunun belirlenmesi bakımından etkili olabilecek bir unsurdur. Bununla birlikte, davacının olaydan önce de gözünde bir rahatsızlık bulunması yine tazminat davasında sürekli iş göremezlik derecesinin belirlenmesi ile ilgili olan bir durumdur.
Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabul edilerek, davacının davasının kabul edilmesi gerektiği gerekçeleriyle;
“1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabul edilerek yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353-(1)-b-2 maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına,
2-Davanın kabulü ile, davacının 22/02/2018 tarihinde yaşadığı kazanın iş kazası olduğunun tespitine” karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalı Kurum vekili, kazanın meydana geliş biçimine yönelik olayı gören ve bilen diğer işçilerin tanık olarak beyanlarına başvurulmadığı, dinlenen tanıkların da şantiye aracının kullanıldığına dair beyanları olmamasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesince şantiye aracının kullanıldığının kabul edildiği, şantiye dışında işverenin bilgisi ve talimatı dışında meydana gelen kazanın iş kazası olarak kabul edilemeyeceği, hastane kayıtlarının incelenmediği, eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği,
Davalı şirket vekili, şantiyede güvenlik şefi olarak çalışan ... adlı çalışanın, işverenin bilgisi dışında şantiye dışına çıkararak kendisine ait ev eşyalarını taşıttığı, bu olaydan haberlerinin olmadığı, olayın ortaya çıkması üzerine şantiyede tutanak tutularak dava dışı ...’ın da derhal iş akdinin feshedildiği, davacının hastanede olayı iş kazası olarak bildirmediği, davalı şirketin hastane inşaatı yapmakta olup ev taşıma işinin faaliyet alanları dışında bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesince güvenlik şefi olan ...’ın işverenin bilgisi dışında aracı ve işçileri şantiye dışına çıkarmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu yönündeki kabulün afaki olduğu ve sair gerekçelerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
5510 sayılı yasanın 13. maddesinde İş kazası; “a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Kaza 23.02.2018 tarihinde, davacı, davalı şirkete ait şantiyede işçi olarak çalışmakta iken, şantiyede güvenlik şefi olarak çalışan ...’ın şahsi ev eşyalarını şantiye dışında taşıdığı sırada ev eşyasının gözüne çarpması sonucunda meydana gelmiştir.
Davacı aynı gün hastaneye müracaat etmiş ve sağ gözünden operasyon geçirerek 01.03.2018’de taburcu olmuş ancak hastanede iş kazası geçirdiğini beyan etmemiş, tedavi evraklarına göre davacının daha önce de sağ gözünden operasyon geçirdiği anlaşılmış, 12.04.2018 tarihinde kuruma müracaat ederek 03.03.2018’de şirkete ait şantiyede iş kazası geçirdiğini beyan etmiştir.
Kollukta ve mahkemede bilgi ve görgülerine başvurulan diğer çalışanlar ise çelişkili beyanlarda bulunmuşlardır. Evini taşıtan ... emniyette vermiş olduğu ifadede işyerinde sorumlu pozisyonda bulunan ... ve ...’ın işçileri kendisine verdiğini beyan etmesine rağmen bu kişilerin bilgi ve görgülerine başvurulmamıştır. Öte yandan dosya arasında kurumun yaptığı tahkikat raporu da bulunmamaktadır.
Mahkemece öncelikle kurum tahkikat raporuyla eki belgeler eksiksiz olarak getirtilmeli, ..., ..., ... ve özellikle işçilerin görevlendirilmesi ve şantiyeden ne şekilde ayrıldıklarıyla ilgili bilgi ve görgüye sahip olan tespit edilecek diğer tanıklar dinlenmek ve önceki beyanlarıyla varsa çelişkiler giderilmek suretiyle kazanın meydana geliş şekli hiçbir kuşku ve duraksamaya sebep olmayacak somut şekilde ortaya konulmalı, her olayın meydana gelişi ve özelliklerinin farklı olabileceği göz önünde tutularak afaki değerlendirmelerden kaçınılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Grup Gayrimenkul Ltd. Şti."ne iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.