16. Hukuk Dairesi 2014/11258 E. , 2014/8852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2012
NUMARASI : 2011/485-2012/4
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Belediye vekili; davalı Hazinenin adına kayıtlı ve üzerinde 2981/3290 sayılı Yasalar kapsamında yapılaşmalar bulunan . parsel sayılı taşınmazın, belediyece yapılan ıslah imar planları ile aynı Yasa kapsamında imar uygulamasına tabi tutularak ifraz edildiğini, oluşan.ada .parsel sayılı ve üstündeki gecekondu nedeniyle tapu tahsis belgesi düzenlenmiş taşınmazın, 3290 sayılı Kanun ile değişik 2981 sayılı Yasa"nın 10/son maddesi uyarınca belediyeye devri gerekirken davalı idarenin bundan kaçındığını, devir isteminin reddi yönündeki idari işlemin de idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı K.. B.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2981 sayılı Yasa"nın 10/son maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu. ada. parsel sayılı taşınmazın,.sayılı parselin ifrazından oluştuğu ve davalı Hazine adına 150/187 payın kayıtlı bulunduğu, diğer payların ise dava dışı kişilere ait olduğu; 3264 sayılı parselin sicil kaydının beyanlar hanesinde “96 metrekaresi B. B.a; 123 metrekaresi M. E..; 37 metrekaresi İ. Ç., S.K., M. Ç., H. Ç.’lere” tahsis edildiğine ilişkin tahsis belirtmeleri mevcut olup, şuyulandırma cetvelinde de, . ada . sayılı parsel üzerindeki muhdesatların aidiyeti yönünde açıklama yapıldığı ve bu açıklamada M.T. isminden de söz edildiği; B. B.n 96 metrekare binadaki haklarını 10.08.1993 tarihinde, M. E.’in 123 metrekare yapıdaki haklarını 24.05.1993 tarihinde N. E.’e gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle devrettiklerine dair noterde düzenlenen sözleşmelerin dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, .ada .parsel sayılı taşınmazın intikallerini ve beyanlar hanesini gösterir biçimde sicil kaydı (kütük sayfası) dosyaya getirtilmemiş, intikallerin dayanağı belgeler getirtilerek irdelenmemiştir. Dosyaya celbedilen tapu kaydında ise, herhangi bir muhdesat şerhi ve tahsis belirtmesi gözükmemektedir. Diğer taraftan; İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 29.12.2005 tarih ve 2004/556 Esas, 2005/2194 Karar sayılı ilamı ile “Hazineye ait taşınmaz malların ıslah imar planında ticaret+konut alanında kaldığından bahisle davacı belediyeye devrinin uygun görülmediğine ilişkin 20.09.1999 tarih ve 031100 sayılı işlemin iptaline karar verildiği ve bu kararın deracattan geçmek suretiyle kesinleştiği görülmekte ise de; dosyaya sunulan yazışmalardan davacı idarenin 2981 sayılı Yasa"nın 10/son maddesi uyarınca davalı Hazineden hangi taşınmazlar hakkında devir talebinde bulunduğu; başka bir ifadeyle iptal edilen 20.09.1999 tarih ve 031100 sayılı işlemin hangi taşınmazlarla ilgili olduğu net bir şekilde anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca; dava konusu .ada .parsel sayılı taşınmazın tüm intikallerini ve beyanlar hanesini gösterir biçimde sicil kaydının (kütük sayfasının) ve dayanakları olan belgelerin getirtilerek, çekişmeli taşınmazda kim veya kimler adına tapu tahsis belgeli yapı-yapıların bulunduğu ve bu tapu tahsis belgelerinin hukuki geçerliliklerini koruyup korumadıklarının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya konulması, şuyulandırma cetvelinde muhdesat sahipleri arasında adı geçen M. T. adına tapu tahsis belgesinin bulunup bulunmadığının araştırılması, Hazine tarafından bir kısım payın hangi nedenle temlik edildiğinin açıklığa kavuşturulması; yukarıda belirtilen İdare Mahkemesi ilamının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığının netleştirilmesi, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi; kabule göre de, dava konusu taşınmazda davalı Hazine paydaş olduğu halde, dava dışı kişilerin paylarını da kapsar biçimde taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ve davacı Belediye adına tesciline hükmedilmiş olması da isabetsizdir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verlidi.