18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5840 Karar No: 2015/5880 Karar Tarihi: 28.09.2015
Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/5840 Esas 2015/5880 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiştir. İddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında bir sanık, hâkimin reddi için verdiği dilekçede mahkeme bakmamasını uygun görmediği yargıcı eleştirmiştir. Ancak mahkeme, sanığın mahkûmiyetine karar vermiştir. Temyiz dairesi ise, sanığın sözlerinin TCK'nın 128. maddesi kapsamında iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında bulunduğunu ve hukuka uygun olması gerektiğini belirtmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmadığı konusunda hüküm içerisinde çelişkiye neden olunmuştur. Bu nedenle, hüküm bozulmuş ve dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Anayasa'nın 2. maddesi (hukuk devleti ilkesi), 36. maddesi (hak arama özgürlüğü) ve TCK'nın 128. maddesi (iddia ve savunma dokunulmazlığı).
18. Ceza Dairesi 2015/5840 E. , 2015/5880 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, Oluşa göre; İddia ve savunma dokunulmazlığı Anayasa"nın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin ve 36. maddesinde düzenlenen hak arama özgürlüğünün bir gereği olarak TCK"nın 128. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemede; yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnatlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması durumunda ceza verilmemesi kural olarak kabul edilmiştir. Bu dokunulmazlıktan yararlanılması için isnat ve değerlendirmelerin gerçek ve somut olgulara dayanması yanında uyuşmazlıkla bağlantılı olması zorunludur. İddia ve savunma dokunulmazlığı, bireylerin haklarını ararken daha geniş bir ifade özgürlüğü alanına sahip kılınmasını gerektirir. Bu yönüyle sıradan bir durumda hakaret olarak değerlendirilebilecek bir takım söz ve iddialar, belirtilen dokunulmazlığın söz konusu olduğu durumlarda hukuka uygun olarak değerlendirilir. Bu bağlamda sanığın hâkimin reddi için verdiği dilekçede, davaya bakmasını uygun görmediği hâkimle ilgili olarak, buna ilişkin gerekçelerini somut olgulara dayandırarak ifade etmesinden ibaret eyleminin TCK"nın 128. maddesi kapsamında iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında bulunduğu gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, Kabule göre ise; Hükmün gerekçesinde sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı ve bırakılmadığı ayrı ayrı yazılmak suretiyle hüküm içerisinde çelişkiye neden olunması, Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleriyle tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/09/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.