Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/15629
Karar No: 2022/339
Karar Tarihi: 12.01.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/15629 Esas 2022/339 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen bir davada, sanığın işyerinde yapılan aramada, taklit ürünlerin satışı sırasında marka haklarına tecavüz ettiği iddiası ile kamu davası açıldı. Ancak marka sahibi firmaların şikayet tarihinde hukuken geçerli bir şikayetlerinin bulunmadığı gözetilerek, davanın düşürülmesi yerine devam edilerek hüküm tesisi yapıldı. Bu durum, kanun maddelerine aykırı olduğundan hükmün bozulmasına karar verildi.
Kanun maddeleri:
- Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesi.
- Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir.
- Şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir.
- Vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir.
7. Ceza Dairesi         2021/15629 E.  ,  2022/339 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 556 saylı KHK'ya muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olup, ... Ltd. ve ... firmaları vekilinin şikâyeti üzerine, sanığın işyerinde yapılan aramada üzerlerinde katılan firmalar adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmışsa da;
    Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir.
    Diğer bir ifade ile şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir.
    Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir.
    Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nun 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’da hem de Türk Borçlar Kanununda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince;
    Dosya içerisinde mevcut olan ve ... Ltd. ve ... firmalarının yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamelerin içeriğinde “Bir gümrük sürecini ya da başka bir süreci takip etme anlaşması vaka bazında mektup, faks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 25/11/2020 tarihli eksikliğin giderilmesi talepli yazısına rağmen, katılan firmalar vekilinin; sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmaların yetkilileri tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, şikayet tarihiden sonra düzenlenen vekaletnamelerin de sonuca etki etmeyeceği anlaşıldığından, marka sahibi firmaların sanık hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetlerinin bulunmadığı gözetilerek davanın düşürülmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi