(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2013/3607 E. , 2013/19267 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, davalı kurum ile aralarında ... hizmeti satın alma sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalı kurumun 21.06. 2011 tarihinde şirkete yazı gönderdiğini ve şirket tarafından ameliyat endikasyonu olmadığı halde hastalara cerrahi müdahalelerde bulunulduğu, ameliyat endikasyonu olan hastalarda cerrahi müdahale sırasında gereksiz ve pahalı malzemeler kullanıldığı,hastalara yapılan tetkiklerin gereksiz olduğu ve hastalara fazla oranlarda faturalar düzenlendiği gerekçeleri ile 733.536,94 TL borç tahakkuk ettirilip tahsilinin istendiğini veya kurumda mevcut alacaklarından mahsup edileceğinin beyan edildiğini, verilen cezanın haksız olduğunu ve sözleşmeye aykırı davranmadığını ileri sürerek verilen cezaya ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, aralarındaki sözleşmenin 8.maddesi gereği ... Mahkemeleri"nin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuş, davanın esastan da reddini dilemiştir.
Mahkemece, 6100 sayılı HMK"nın 17,20 ve sözleşmenin 8.maddeleri maddeleri irdelenmiş buna göre tacirler veya kamu tüzel kişilerinin aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilecekleri ve taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemelerde açılabileceği, eldeki davada taraflar arasında imzalanan 15/06/2007 tarihli ... hizmetleri sunucularından ... hizmeti satın alma sözleşmesinin 8.maddesinde sözleşmenin uygulanmasından doğan anlaşmazlıklarda ... Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı... ‘da faaliyette bulunduğunu, kurum tarafından uygulanan cezai şart işleminin hukuka aykırı olduğunu..elirterek eldeki davayı açmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 9.maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edildiği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Öte yandan yine aynı kanunun 22.maddesinde tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini kabul edebilecekleri belirtilmiştir. Tarafların sözleşmede yetkili mahkemeyi kararlaştırmış olmaları, HUMK.nun 9. maddesi uyarınca genel yetkili olan ve 10.maddedeki kural gereğince özel yetkili bulunan mahkemelerin yetkilerini kaldırmaz. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. (Bkz. HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı)
Açıklanan hükümler doğrultusunda somut olaya bakıldığında; Taraflar arasında Borçlar Kanunu kapsamında kalan uyuşmazlıkta, 1086 sayılı HUMK.nun 10. maddesi gereğince sözleşmenin icra olunacağı yer... olduğundan davanın açıldığı... Asliye Hukuk Mahkemesi bu davaya bakmaya görevli ve yetkilidir. Davanın açıldığı tarihte henüz yürürlükte olmadığından 6100 sayılı yasanın yetkiyle ilgili düzenlemeleri uygulanamaz. Öyle olunca, mahkemece değinilen bu yönler gözetilerek işin esasına girilip, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava dilekçesinin yetki yönünden reddine kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.