8. Hukuk Dairesi 2011/2288 E. , 2011/6541 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.12.2010 gün ve 93/154 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, dava konusu 1673 parsel sayılı taşınmazın kök murise ait olduğunu, bu yerin davalıların miras bırakanı adına tespit ve tescil edildiğini, ancak kadastrodan önce 01.02.1974 tarihli haricen düzenlenen senetle davalıların miras bırakanına ait payı satın aldığını imar ve ihya ettiğini açıklayarak öncelikle davalılar adına olan tapu kaydının iptaliyle vekil edenleri adına miras payları oranında tescili, bu mümkün olmadığında harici satış bedeli 80.000 TL ile 20.000 TL faydalı ve zaruri masraf bedeli olmak üzere toplam 100.000 TL"den şimdilik 10.000 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ... yöntemine uygun biçimde onanan kimlik bilgilerini içeren 29 Temmuz 2010 havale tarihli dilekçe ile açılan davayı kabul ettiğini bildirmiştir. Öteki davalılar ... ve ... vekili, davanın reddini savunmuşlar ve zamanaşımı itirazında bulunmuşlardır. Davalı ... vekili de davayı kabul etmediğini bildirmiş ayrıca zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Mahkemece, kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren dava tarihine kadar 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden ve davacıların tutunduğu 1974 tarihli senette yazılan bedelle faydalı ve zaruri masraflar karşılığı için istenen şimdilik 10.000 TL isteminin ise tespitin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar BK.nun 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş bulunduğundan ve davalı tarafın zamanaşımı itirazları da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; özellikle dava konusu 1673 nolu parselin tespitine itiraz edilmiş olmakla Kadastro Mahkemesine dava açılmış, yapılan yargılamalar sonucunda Tapulama Kanununun 60/3. maddesi uyarınca itiraz edilmemiş sayılmasına kararı verilmiş bu karar temyiz edilmekle Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 06.03.1984 tarih 1984/4003-3030 Esas ve Karar sayılı açıklamalı onama ilamıyla onandığı ve tashihi karar yoluna gidilmeden 26.05.1984 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Eldeki dava 10 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra 07.07.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmakla ve kimliği onanan dilekçe ile davalılardan ... kabul beyanında bulunmuş ise de, son tapu kaydına göre bu kişi üzerinde herhangi bir tapu ya da pay kaydı görülmediği anlaşılmakla esasa ilişkin davanın hak düşürücü süreden reddi kararı doğrudur. Hükmün, bu bölümüyle ilgili karar usul ve yasaya uygun olmakla ONANMASINA,
Ancak, Dairenin ve Yargıtay ilgili Hukuk Dairelerinin kararlılık kazanmış uygulamalarına göre harici satış senedine tutunularak açılan terditli tapu iptali ve tescil davalarında tapu iptali ve tescil isteğinin infazının imkansız hale gelmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin dikkate alınacağı kuşkusuzdur. Somut olayda davacılar davalılara yöntemine uygun bir biçimde iş bu eldeki davayı açtıklarına göre zamanaşımının başlangıç tarihi, eldeki davanın açıldığı tarih olduğunun kabulü gerekir. 07.06.1939 tarih ve 1936/31 E, 1939/47 sayılı YİBK. kararında; "... taşınmazın haricen satışına ve satışının vaadine ilişkin muameleler kanunen muteber (geçerli) bulunmamış ise de; satıcının bu işle görevli memur önünde ferağın icrasını ve aksi takdirde almış olduğu bedelin verileceğini taahhüt etmiş ve alıcı ile aralarında kararlaştırılmış bulunan bedeli bu şartla satıcıya vereceğini taahhüt etmiş (üstlenmiş) ise, bu gibi uyuşmazlıklar, BK.nun 125. maddesine göre on yıllık zamanaşımına bağlıdır. Zamanaşımı süresinin başlangıcı, ferağdan cayma(dönme) imtina tarihidir..." denilmektedir (10.07.1940 tarih ve 1939/2 E, 1940/77 K, 07.12.1955 tarih ve 1955/17E, 1955/27K. sayılı YİBK). O halde açıklanan YİBK. kararları karşısında, davacının ferağdan ümidini kestiği ve aynen ifasının mümkün olmadığını anladığı tarih, eldeki davanın açıldığı tarih olmaktadır. Satış bedelinin güncelleştirilmesi isteğine gelince; haricen satın alma tarihinden itibaren dava tarihine kadar senette yazılı olan harici satış bedelinin ulaştığı değerin uzman bilirkişilerden alınacak müşterek rapora göre belirlenmesi ve bu belirlenen değere ayrıca endeks ilavesi suretiyle dava tarihine göre güncelleştirilmesi, denkleştirici adalet ilkelerinin gözönünde tutulması ve talep dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasanın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 02.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.