8. Hukuk Dairesi 2011/2378 E. , 2011/6539 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine ve Atlantı Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.12.2010 gün ve 200/456 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, köyü, mezrası ve sınırları yazılı ve dava dilekçesine ekli 1/5000 ölçekli harici olarak düzenlenen krokiye atıfta bulunarak A harfi ile özgülenen 8503,31 m2 miktarındaki yerin 1982 yılından dava tarihine kadar zilyetliği altında olduğunu açıklayarak kadastro çalışmalarında tescil harici bırakılan bu yerin adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, Hazine vekili, davanın reddini talep etmiştir. Davalı köy muhtarı keşif zaptına geçen beyanında bu yerin davacıya ait olduğunu açıklamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, 09.11.2010 tarihli rapor ve eki krokide A harfi ile gösterilen 6230,04 m2 miktarındaki yerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir Hüküm, süresi içerisinde Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; keşifte görevlendirilen ziraat bilirkişilerinin 09.11.2010 tarihli raporunda "...dava konusu yerin %30-35 eğime sahip olduğunu, keşif günü itibariyle sürüldüğünü, ancak taşınmazın uzun bir süre tarımsal faaliyet amacıyla kullanılmadığını, işlenmediğini, bu taşınmaz içerisinde bir adet 15-20 yaşlarında badem ağacı olduğunu, bu haliyle kuru tarla vasfına sahip bulunduğunu” açıklamıştır. Dinlenen bir yerel bilirkişi, bu yerin davacıya babasından kaldığını, tarla olarak kuru zirai ürünler ekildiğini açıklamıştır. Keşifte görevlendirilen fen elemanlarınca düzenlenen 1/5000 ölçekli kroki raporunda; taşınmazın doğu tarafının bayır ve meşelik olarak belirlendiği, dosya içerisinde bulunan 1/5000 ölçekli paftada ise taşınmazın doğu ve kuzey sınırlarında 533 ve 534 nolu mera parsellerinin bulunduğu ve köy yerleşim alanlarına uzakta olduğu belirlenmiştir. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir.
Uyuşmazlık, 1982 yılında yapılan tapulama çalışmalarında tescil harici bırakılan yerin nitelik itibari ile imar ve ihya ya da zilyetlik yoluyla kazanılıp kazanılamayacağında toplanmaktadır. Tescil harici bırakılan bu yerin niteliği yazılı değildir. Ancak, imar ve ihyaya tabi yerlerden ise imar ve ihya işleminin yoğun emek ve para sarfedilerek tamamlanması, tamamlandığı tarihten itibaren dava tarihine kadar en az 20 yıllık zamanaşımı süresinin aralıksız ve çekişmesiz geçmesi gerekir. İmar ve ihyaya tabi yerlerden değil ise bu durumda, dava tarihinden geriye doğru en az 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin aralıksız ve çekişmesiz geçmesi gerekmektedir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi her ne kadar bu sürenin tamamlandığını açıklamış ise de bu beyan uzman bilirkişi raporu ile örtüşmemektedir. Ayrıca, çekişmeli yerin doğusunda meşelik alan bulunduğuna göre MAH (memleket haritası, amenajman planı, hava fotoğrafları) uygulamasının yapılması zorunludur. Orman mühendisi/orman yüksek mühendisi sıfatına sahip kişilerden bu anlamda rapor alınmamıştır.
Bundan ayrı, taşınmazın paftasında bu yerin doğu ve kuzeyinde mera parselleri yer almaktadır. Ne var ki, yöntemine uygun biçimde kadim ya da tahsisli mera araştırmaları yapılmamıştır. Noksan araştırma ile yetinilerek kara verilmesi doğru değildir.
Hal böyle olunca, yetkili mercilerden bu yere ait MAH kayıtları getirildikten sonra komşu köylerden seçilen yaşlı ve yansız en az 3 mahalli bilirkişi ile taraf tanıkları refakate alınarak, ziraat mühendisi, orman mühendisi/orman yüksek mühendisi eşliğinde keşif yapılması; öncelikle orman mühendisi/orman yüksek mühendisinden çekişmeli yerin orman ya da ormandan açma yer olup olmadığının, bu yerde orman kadastrosu yapılıp yapılmadığının MAH uygulaması da yaptırılarak kapsamlı rapor alınması, kuzey ve doğudaki mera parselleri nedeniyle yerel bilirkişilerden ve taraf tanıklarından bu konuda kapsamlı bilgi ve beyanlaın alınması, hava fotoğrafı ile ilgili uygulamaya yönelik raporun istenmesi, beyanlar arasında çelişki var ise bu çelişkinin giderilmeye çalışılması, harita mühendisinden hava fotoğrafı ile ilgili uygulamaya yönelik raporun alınması, ziraatçi bilirkişiden önceki ziraatçi bilirkişi raporu dikkate alınarak bilimsel içerikli rapor istenmesi, tüm bu bilgi ve belirlemelerin keşfi izlemeye ve infazı sağlamaya elverişli ölçekli kroki ve rapora yansıttırılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerindedir. Kabulüyle açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun olmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesinin yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.