20. Hukuk Dairesi 2014/5167 E. , 2014/7835 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında dava konusu ... İli, ... İlçesi,... Köyü, ... Mevkii, 169 ada 2 parsel sayılı taşınmaz 1.135,30 m2 yüzölçümü ve fındıklık vasfıyla davalı ... adına tespit edilmiş ve tapuya kaydedilmiştir.
Davacı Orman İdaresi vekili, 29/07/2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu, yörede 2006 yılında 5304 sayılı Kanuna göre yapılan kadastro çalışmalarında her ne kadar fındıklık vasfıyla davalı adına tespit edilmiş ise de 1982 yılında kesinleşen orman kadastro sınırlarına göre davalı taşınmazın orman tahdidi içinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına yolsuz oluşan tapu kaydının iptali ile taşınmazın "orman" vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, ... İli, ... İlçesi, ...Köyü, 169 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile “orman” vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen tahdide dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
... İlçesi,...Beldesinde bulunan ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması yapılarak 03.04.1978 tarihinde ilân edilmiş, 1982 yılında kesinleşmiştir. ... İlçesi, ... Köyü"nün ise 2006 yılında 5304 sayılı Kanun değişikliklerine göre kadastrosu yapılmış ve 1982 yılında kesinleşmiş bulunan orman kadastrosuna göre orman sınırları içinde bulunan dava konusu 169 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, orman sınırları dışında bırakılarak fındıklık vasfıyla davalı adına tespit ve tescil görmüştür.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişiler tarafından hazırlanan rapordan çekişmeli taşınmazın 1982 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunduğu gibi eski tarihli haritalarda orman alanı olarak gözüktüğü anlaşıldığına göre mahkemece davanın kabulü yolunda hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 3. paragrafında bulunan "alınması gereken 297,00.- TL harçtan, peşin alınan 85,40.- TL harcın mahsubu ile eksik kalan 211,60.- TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.