20. Hukuk Dairesi 2014/6976 E. , 2014/7830 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetime ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesini değiştiren 5304 sayılı Kanunun 3. maddesi hükmü gereğince yapılan ve kısmî olarak askıya çıkartılan orman kadastrosu sırasında dava dilekçesine ekli (1), (2), (3) ve (4) numaralı krokilerde gösterilen taşınmazların orman sınırları dışında bırakıldığı, oysa, bu yerlerin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla Hazine ve köy tüzel kişiliğini hasım göstererek tesbitin iptali ve çekişmeli yerin orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın 108 ada 11 parsel altında, 4584.97 m2 yüzölçümü ile fındık bahçesi niteliğinde, belgesizden, temyize konu dava nedeniyle malik hanesi boş bırakılmak suretiyle tesbit tutanağının düzenlendiği belirlenmiş, tutanağın edinme sebebi sütununda zilyet olarak gösterilen kişi davaya dahil edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tesbit tutanağının iptali ile bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1243.48 m2 bölümünün orman niteliğinde Hazine; (B) harfi ile gösterilen 3341.49 m2 bölümünün davalı gerçek kişi adına tesciline, karar verilmiş, hüküm Hazine ile Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine yerel mahkeme hükmü, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.11.2012 tarih ve 2012/9147-12249 Esas ve Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; Orman Yönetimi Hazineyi hasım göstererek dava açmıştır. Mahkemece Hazineye davetiye tebliğ edilmiş, daha sonra dava edilen taşınmazların her biri belirlenip tefrik kararı verilmiş ve tesbit malikleri davaya dahil edilmiştir. Ancak, tefrik kararı verildikten sonra Hazine bu durumdan haberdar edilmemiş, karar başlığında yer verilmemiş, karar tebliğ edilmemiştir. Dairenin iade kararı üzerine Hazine kararı süresinde temyiz etmektedir. Taraf teşkili sağlanmadan ve Hazinenin iddia ve delilleri sorulmadan kurulan hüküm yerinde değildir.
Hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda 1953 çekim tarihli hava fotoğrafında ve 1957 tarihli memleket haritasında çekişmeli parselin kısmen orman alanında, kısmen açık alanda göründüğü belirtilmiştir. Uygulamanın yetersiz görülmesi üzerine Dairenin iade kararı gereğince yeniden aplikasyon yapılmış olup, bu uygulama hükme esas alınan kroki ile farklıdır. Ayrıca, davalı kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanmakta olup mahkemece tarım bilirkişisi dinlenmemiştir. Bu nedenlerle; öncelikle çekişmeli taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, 6831 sayılı Kanunun 17/2 maddesi açısından
- 2 -
2014/6976 - 7830
komşu parsel tutanakları da getirtilip denetlenmeli, usûlünce yapılacak araştırma sonucu taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, davalı gerçek kişinin zilyetlik yolu ile kazanma koşulları araştırılmalıdır. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, dava konusu 108 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, teknik bilirkişinin 07/04/2014 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.243,48 m2"lik kısmın ifraz edilerek “orman” vasfı ile Hazine adına tesciline, bakiye kalan ve teknik bilirkişinin aynı tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen 3.341,49 m2"lik kısmın ise “fındık bahçesi” vasfı ile davalı Mehmet oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ile davalı Hazine vekili taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, bozma sonrası alınan uzman orman bilirkişiler tarafından düzenlenen rapora göre çekişmeli taşınmazın kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğu ve mahkemece adına tescil kararı verilen kişi yararına zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğu belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.