16. Hukuk Dairesi 2013/13333 E. , 2014/8807 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KULU KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2009
NUMARASI : 2005/8-2009/33
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında C. Mahallesi çalışma alanında bulunan . ada . parsel sayılı 534.32 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, tapu kaydı nedeniyle S. K. mirasçıları M.O.Ü. ve paydaşları adına tespit edilmiş ve tespit kesinleştirilmiştir. Aynı ada .parsel sayılı 189.79 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğu belirtilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde, davacı N.. Ü.. tarafından davalılar M.. Ü.. ve arkadaşları aleyhine gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davası ile bu davanın bir kısım davalılarınca N.. Ü.. ve A.. Ü.. aleyhine, senedin ve tapudaki hisse satışının muvazaa nedeni ile iptali talep edilerek açılan dava görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yine davacı N.. Ü.. tarafından davalı M.O. aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan men"i müdahale davası da, her ne kadar .ada .parsel sayılı parselin tespiti kesinleştirilmişse de aslında aktarılan davanın konusu olduğu belirtilerek görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek "genel mahkemede davalı olduğu halde yanlışlıkla kesinleştirilen .ada .sayılı parselin tapu kaydında yapılan intikaller nedeniyle, tapuda kayıt maliki olarak görünenler de davaya dahil edilerek taraf koşulunun oluşturulması gereğine" değinilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda aynı tapu kaydı kapsamında bulunan . ada . ve . sayılı parsellerin tevhit edilerek taşınmazın 72431 metrekare yüzölçümü ile ve tamamı 735 pay kabul edilerek 422 payının (ölü) S.Ü.adına, 122 payının A.. Ü.., 170 payının N.. Ü.., 23 payının (ölü) A.Ü. adına tesciline karar verilmiş; hüküm davalı M.. Ü.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; bozma ilamına uyulmuştur. Bozma ilamında . ada .sayılı parselin tapu kaydı celbolunarak ölü C.Ü.varisleri ile davada taraf olmayan diğer kayıt maliklerinin davaya dahil edilmesi, ondan sonra taraflardan delilleri toplanarak işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerektiğine değinildiği halde mahkemece, muris A..Ü.nün ölü oğlu C. Ü.mirasçıları davaya dahil edilmiş, ancak; . ada .parsel sayılı taşınmazın son kayıt maliki İ. A. ile muris A. Ü.’nün eşi Vahide’den olma kızı ölü F. Ç. mirasçıları Münevver, Nimet, Fadime, Vahide, H.H., Ö.. Ç..’ın davaya katılımı sağlanmamış, taraf teşkili tamamlanmamıştır. Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart tamamlanmadan işin esasına girilemeyeceği gibi bozma ilamına uyulmakla oluşan kazanılmış hakkın zedelenmemesi yönünden ilamda belirtilen hususların tam olarak yerine getirilmesi zorunludur. Daha sonra HUMK"nın 388. maddesi (HMK. 297) hükmü gereğince tarafların her biri hüküm başlığında gösterilmek suretiyle işin esasına girilerek bir karar verilmelidir.
Öte yandan bozma ilamından sonra mahallinde yeniden keşif yapılmaksızın fen bilirkişisinden ek rapor alınması ile yetinilmiş olup, karara esas alınan ek rapor da sadece çekişmeli taşınmazlar ile komşusu olan taşınmazları bir arada gösterir şekilde kroki içerip, mahkeme gerekçesinde muris A. Ü. tarafından ifrazen, kayden ve noterde düzenlenen gayri menkul satış vaadi senedi ile satıldığı belirtilen taşınmaz bölümlerini gösterecek nitelikte olmayıp, esasen bu bölümler zeminde de belirlenmemiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme de hüküm için yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, öncelikle A.ve Vahide kızı F. Ç. mirasçıları ile, . ada .sayılı parselin son tapu maliki İ.A.’ın yöntemince davaya katılımları sağlanmalı, duruşmaya geldiklerinde davaya diyecekleri sorulup saptanmalı, varsa tüm delilleri toplanmalı, bundan sonra tarafların dayanağı olan tapu kayıtları ile ifraz haritaları ve tarafların dayanağını oluşturan belgeler getirtilmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları olan kayıtlar getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler yardımı ve üç kişiden oluşacak fen bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılmalıdır. M. A. Ü. tarafından kök tapu kaydından 31.8.1960 tarih 6 numaralı tapu kaydı ile 880 metrekarelik alan ifrazen TC Ziraat Bankasına temlik edilmiş, bakiye 420 metrekarelik alan ise 22.09.1971 tarih 45 numaralı tapu kaydı ile S. Ü."ye satılmıştır. Murisin açtığı dava sonucunda Kulu Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 5.7.1983 tarih 1982/149 Esas, 1983/142 Karar sayılı ilamı ile 1300 metrekare yüzölçümlü olan 30.05.1957 tarih 42 numaralı kök tapu kaydının miktarının arttırılması sonucunda elde edilen 315,20 metrekare yerin 122/315,20 payı Hacı oğlu A.. Ü.."ye 02.08.1985 tarih ve 6 nolu tapu kaydı ile devredilmiş, murisin uhdesinde kalan 193/315,20 paydan ise 170 metrekarelik bölüm noterde düzenlenen 09.11.1983 tarih 9328 yevmiye nolu gayri menkul satış vaadi senedi ile devredilmiş olduğu belirtildiğine göre murisin ifrazen, kayden ve noterde düzenlenen gayri menkul satış vaadi senedi ile yaptığı temlikler sonucu devredilen yerler ile bu temliklerden sonra geriye kalan yerin zeminde neresi olduğu, haritaları da uygulanmak suretiyle belirlenmeli; bundan sonra tapu kaydındaki miktar ve pay oranları düzeltilmek suretiyle infaza elverişli olacak şekilde, uzman bilirkişi heyetinden keşfi takibe imkan verir gerekçeli kroki ve rapor alınmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule göre de mahkemece tevhidine karar verilen . ada . parsel sayılı taşınmazların toplam yüzölçümleri 724,31 metrekare olduğu halde 72431 metrekare olarak hüküm altına alınması ve taşınmazların tamamı 735 pay kabul edildiği halde 737 payın tesciline karar verilerek infaz kabiliyeti bulunmayacak şekilde hüküm oluşturulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.