10. Hukuk Dairesi 2015/2495 E. , 2015/8497 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalı ..."un kat maliki olduğu, ... tarihleri arasında kapıcı olarak çalıştığının tespiti istemiş, Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davalı ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine,... blok yönünden 1.9.2006-27.6.2007 tarihleri arası 297 gün çalıştığının tesptine karar verilmiştir.
Dava 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanunun 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
Husumet konusu kamu düzeni ile ilgili olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 116. (mülga HUMK 187.) maddesinde yer alan ilk itirazdan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
Eldeki dosyada, dava konusu hizmetin ifa edildiği belirtilen binanın uyuşmazlık konusu dönemi kapsar şekilde malikinin davalı ... olduğu, Emniyet araştırmasından .. blok apartmanı ile ilgili yönetimin oluşturulmadığı bina işlerine davalı ..."un baktığının saptandığı, talep konusu dönemde apartman yönetiminin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasa’sına göre oluşmadığı, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasa"nın 34 maddesinin 3. fıkrasında " Anagayrimenkulün bütün bölümleri bir kişinin mülkiyetinde ise, malik kanunen yönetici durumda" olduğu düzenlemesi karşısında, Mahkemece, apartman yönetiminden kanunen sorumlu olan davalı ... yönünden husumetten reddine karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılardan Kurum vekilin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 04.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.