14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/1579 Karar No: 2013/5899 Karar Tarihi: 16.04.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/1579 Esas 2013/5899 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/1579 E. , 2013/5899 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.06.2009 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 18.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 16.04.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile Av. ... ve karşı taraftan Av. ...geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 09.12.1974 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmasıyla mera olarak sınırlandırılan 3 parsel sayılı taşınmazın krokisinde (E) ile işaretli ev yapıp ağaç dikerek tasarruf ettiği 5.204 m2 kısmının imar planıyla konut alanına dönüştürüldüğünü, mera olarak kullanımının olanaklı olmadığını, 4342 sayılı Mera Kanunu’nun geçici 3. madde uyarınca tescil koşullarının bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini istemiştir. Aynı mahkemenin birleştirilen 2009/161 Esas sayılı davasında davacı ... Şefik; 2009/162 Esas sayılı davasında davacı ... ...; 2009/163 Esas sayılı davasında davacı ... ve 2009/164 Esas sayılı davasında davacılar ... ve ... aynı nedenlere dayanarak 3 parsel sayılı taşınmazın krokisinde işaretli tasarruflarında bulunan bölümlerin adlarına tescilini istemişleridir. Davalı ..., idari yargının görevli olduğunu ve 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. madde uyarınca tescil koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Ancak, davacının tescil istemi reddedilmiş ve hüküm fıkrasında davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerektiği açıklanmış ise de sonuç bölümünde davacı yararına vekalet ücretine hükmedildiği görülmüştür. Yargılama gideri ve harçlar kural olarak davada haksız çıkan tarafa yükletilir. Gerek 1086 sayılı HMUK’nun 423/6. maddesi, gerekse 6100 sayılı yasanın 323/ğ maddesi uyarınca yargılama giderleri arasında vekalet ücreti de bulunmaktadır. Mamalek hukukundan kaynaklanan davalarda vekalet ücreti harcı yatırılan dava değerine ve davadaki haklılık payı oranına göre belirlenir. Somut uyuşmazlıkta, davacılar dava dilekçelerinde göstermiş oldukları dava değeri üzerinden harç yatırarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş ve dava değerini yargılama sırasında değiştirmemişlerdir. Bu nedenle, vekalet ücretinin de dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden takdiri gerekirken keşfen belirlenen değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 16.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.