Esas No: 2021/18716
Karar No: 2022/544
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/18716 Esas 2022/544 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 5846 sayılı Yasaya muhalefet suçuyla suçlanmış ve hakkında hükümlülük kararı verilmiştir. Ancak yerel mahkemece açıklanan hüküm, gerekçesiz ve tutarsız olduğundan Yargıtay tarafından bozulmuştur. Yargıtay kararında, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olduğuna dair bir açıklama yapılmış ve tüzel kişilerin suçtan zarar görse bile mağdur sayılamayacağı ifade edilmiştir. Ayrıca, suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmesine rağmen sonuçta bu konuda bir karar verilmemiştir. Kararda, Anayasanın 141, CMK’nun 34 ve 230. maddelerine atıfta bulunulmuş ve mahkeme kararlarının herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerektiği belirtilmiştir. Kanunlar arasında belirtilen maddeler şunlardır:
- Anayasanın 141. maddesi: Mahkeme kararları, hukuki gerekçeye dayanmalıdır ve gerekçesi açık olmalıdır.
- CMK’nun 34. maddesi: Mahkeme kararları, CMK hükümleri doğrultusunda karara bağlanmalıdır.
- CMK’nun 230. maddesi: Yargıtay, hukuka aykırı olduğu düşünülen kararları denetleyebilir ve kararların gerekçesiz olmaması gerektiğini belirtir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükmün açıklanması ile sanık hakkında hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Anayasanın 141, CMK’nun 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nun hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından, meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; ... Asliye Ceza Mahkemesinin 06.05.2009 tarih ve 2008/439 Esas, 2009/527 sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2013/12866 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen dava dosyasının tespit edilmesi karşısında;
Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanık hakkında aynı suçtan açılmış başkaca ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle sanığa ait kesinleşen dosyanın getirtilip incelenerek aslı ya da ilgili belgelerin örneklerinin dosya arasına konulması, eylemin TCK'nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen cezanın mahsubunun düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Açıklanması geri bırakılan hükümde suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmesine rağmen denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hüküm açıklandığında suça konu ürünlerin müsaderesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 13.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.