17. Hukuk Dairesi 2013/19860 E. , 2015/5251 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davasının kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı otobüsün sürücüsünün kusuruyla meydana gelen tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin murisi ve desteği olan ..."in hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla anne ... için 500 TL, baba ... için 500 TL destek tazminatının 11.5.2011 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 22.11.2012 tarihinde talebini anne için 26.443,18, baba için 19.845,44 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı aracın sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu öne sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kabulüne, davacı anne ... için 26.443,18 TL, baba ... için 19.845,44 TL maddi tazminatın 11.5.2011 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekilince temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, ancak mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Taraflar arasındaki ilişki, TTK.’nda düzenlenen taşıma sözleşmesinden kaynaklanmasına ve bu tür sözleşmeler TTK.’nun 3. ve 4. maddeleri hükmü uyarınca, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, mutlak ticari işlerden olduğuna, taşımanın yapıldığı aracın ticari nitelikte otobüs olmasına göre, avans faizine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmesi; davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğundan, her bir davacı yönünden kabul edilen tazminat tutarı dikkate alınarak ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de, bu konulardaki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK."nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının (1) nolu bendindeki "yasal" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "avans" ibaresinin hüküm fıkrasına yazılmasına; kararın hüküm fıkrasının davacı taraf lehine hükmolunan vekalet ücretine ilişkin 6. bendindeki “5.341,75 TL vekalet ücretinin” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “davacı .... için 3.173,18 TL, .... için 2.381,45 TL nispi avukatlık ücretinin” ibaresinin yazılmasına ve hükmün davacılar yararına bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 31.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.