Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5477
Karar No: 2020/5533
Karar Tarihi: 01.12.2020

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/5477 Esas 2020/5533 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Suça sürüklenen çocuk, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, çocuğun eyleminin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu fakat nitelikli cinsel istismarı suçunu oluşturmadığı belirtilmiştir. Çünkü, mağdurenin aşılabilir mukavemeti dışında eylemini tamamlamasına engel harici bir neden bulunmaksızın kendiliğinden son verdiği ve 5237 sayılı TCK'nın 36. maddesinde yer alan gönüllü vazgeçme hükümleri de göz önünde bulundurulduğunda nitelikli cinsel istismar suçunun oluşmadığına karar verilmiştir. Suça sürüklenen çocuk ayrıca, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da mahkum edilmiştir. Ancak, suça sürüklenen çocuk için çocuk koruma kanunu gereği koruyucu ve destekleyici tedbirlerin uygulanması gerektiği fakat dosyada bu gözetilmediği belirtilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri; 5237 sayılı TCK'nın 36. maddesi, 103/1. maddesi, 109/1, 3-f, 5. maddeleri ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5. ve 7. maddeleridir.
14. Ceza Dairesi         2016/5477 E.  ,  2020/5533 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki mağdureyi cami tuvaletine götürmesinin ardından cinsel organını çıkarıp kıyafeti üzerinden anüsüne sürttüğü şeklindeki savunması ile bunu doğrular nitelikte mağdurede fiili livata bulgusuna rastlanılmadığına dair doktor raporu ve tüm dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuğun olay günü nitelikli cinsel istismar suçuna yönelik hareketlerini sonuna kadar götürebilme imkanı bulunduğu halde mağdurenin aşılabilir mukavemeti dışında eylemini tamamlamasına engel harici bir neden bulunmaksızın kendiliğinden son verdiği ve 5237 sayılı TCK"nın 36. maddesinde yer alan gönüllü vazgeçme hükümleri de nazara alındığında mevcut haliyle eylemin aynı Kanunun 103/1. maddesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek mahkumiyeti yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması,
    Suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümün temyiz incelemesine gelince;
    Dosya içeriğine göre suça sürüklenen çocuğun daha önceden tanıdığı ve sınır derecede mental retarde olan mağdureyle birlikte olay günü caminin erkekler tuvaletine gitmesinin ardından burada cinsel istismar eylemini gerçekleştirdiği ve mevcut haliyle olayda cebir, tehdit veya hile kullanıldığına dair herhangi bir delil bulunmadığı gözetilerek 5237 sayılı TCK"nın 109/1, 3-f, 5. maddelerine göre hüküm kurulması gerekirken dosyada mevcut delillerle de çelişen gerekçeyle aynı Kanunun 109/2, 3-f, 5. maddelerine istinaden ceza tayin edilmesi,
    5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11. maddesi gereğince, aynı Kanunun 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin cezai sorumluluğu bulunmayan suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanabileceği gözetilmeden ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocukla ilgili ayrıca söz konusu Kanunun 5 ve 7. maddelerinin tatbik edilmesi,
    Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi