Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/19173 Esas 2015/5243 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19173
Karar No: 2015/5243
Karar Tarihi: 31.3.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/19173 Esas 2015/5243 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/19173 E.  ,  2015/5243 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı aracın müvekkillerinin desteği ..."e çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkillerinin desteğinin hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, anne ve baba için 5.000"er TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 25.4.2013 tarihli dilekçesi ile, taleplerini anne için 20.669,25 TL, baba için 26.640,08 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı sigorta şirketi vekili; müvekkilinin sigortalısının kusuru ile sınırlı sorumlu olduğunu, desteğin emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu, olayda hatır taşıması bulunduğunu, tazminat tutarından müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek ve %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 16.535,40 TL, ... için 21.312 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    1-Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, TMK."nun 28/1. maddesi uyarınca ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu halde, ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı zorunlu dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir.
    Davacı ..."nin 08.01.2012, davacı ..."nın ise 08.07.2012 tarihlerinde öldükleri dosya kapsamındaki nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır.
    Ölü kişi adına hüküm kurulamayacağından, mahkemece anılan usul hükümleri dikkate alınarak, davacılara ait mirasçılık belgeleri ibraz ettirilerek, davacıların mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması ve HMK."nun 77/1. maddesi uyarınca mirasçıların vekaletnamelerini sunması için vekile süre verilmesi gerekirken, dava sırasında ölen ve taraf ehliyeti son bulan davacı hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Kabule göre de; mahkemece hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda 79 yaşındaki davacı anne ... ile 75 yaşındaki davacı baba ...’nın Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre de kabul edilen PMF yaşam tablosuna göre 5 ve 7 yıl destek tazminatı alabilecekleri değerlendirilerek hesaplama yapılmış ise de, davacıların yargılama devam ederken vefat ettiklerinin anlaşılmış olmasına göre, davacılar yönünden ölüm tarihine kadar hesaplanacak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde yaşam sürelerinden fazla destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanması isabetli değildir.
    3-Bozma neden ve şekline göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekili ile davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...."ye geri verilmesine, 31.3.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.