10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9148 Karar No: 2015/8480 Karar Tarihi: 04.05.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/9148 Esas 2015/8480 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/9148 E. , 2015/8480 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı Kurum, 12.02.2012 tarihinde ateşli silahla vurularak yaralandığı iddia olunan sigortalıya yapılan tedavi masraflarının 5510 sayılı Kanunun 76. maddesi uyarınca rücuan tazminini talep etmiştir. Borçlar Kanununun 53. maddesi (6098 sayılı Kanunun 74. maddesi) hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlı ise de, kusur raporu ve oranları ile bağlı değildir. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle ceza mahkemesinde saptanacak maddi olayın yargısal bir kararla saptanmış olması gerçeğinin hukuk hakimini de bağlaması gerekir. Bu hal; Kamunun yargıya olan güveninin korunmasının bir gereği olduğu gibi, söz konusu Borçlar Kanununun 53. maddesinde öngörülen kuralın da doğal bir sonucudur. Nitekim bu husus, Yargıtay"ın yerleşmiş ve kökleşmiş görüşleri ile de kabul edilmiş bulunmaktadır. Dosya kapsamına göre, Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/188 Esas sayılı dosyasında davalı hakkında, sigortalıyı kasten öldürmeye teşebbüs suçu nedeniyle mahkumiyete yönelik karar verilmiş ise de, verilen kararın Yargıtay incelemesinde bulunduğunun bildirildiği ve bu nedenle davalı hakkında henüz kesinleşmiş bir ilamın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükmün henüz kesinleşmediği gerekçe gösterilerek, kurum zararından takdiren ¼ oranında indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davalı hakkında verilen ceza kararında uygulanan haksız tahrik
indirimi bulunmamasına rağmen kurum zararından indirim yapılması ve ceza kararının kesinleşmesi beklenmeksizin yazılı şekilde hatalı gerekçe ile eksik rücu alacağına hükmedilmesi isabetsiz bulunmuştur. O halde yapılacak iş; olay nedeniyle açılan ceza davasında sanık olan davalı hakkında verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesini beklemek, mahkumiyetle sonuçlanması ve kararın kesinleşmesi halinde, Borçlar Kanununun 53. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74.) maddesi uyarınca hukuk hakimini de bağlar nitelikte kesinleşmiş maddi olgu halini alan ilam nedeniyle, şayet ceza davasında tahrik indirimi yapılmış ise, tahrik oranına göre, Borçlar Kanunu"nun 43. ve 44. maddeleri uyarınca, rücu alacağından da indirim yapılması gereği gözetilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.