10. Hukuk Dairesi 2020/5092 E. , 2021/7683 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İzmir 12. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili ile feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10 Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı, davalı işverene ait işyerinde 2001 ile 2015 yılları arasında geçen hizmetinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı şirket vekili, davacı ile müvekkili arasında hizmet akdi bulunmadığını, davacının kendi nam ve hesabına serbest piyasa hamallığı yaptığını, müvekkili şirketin 01/10/2001 tarihinde faaliyete geçtiğini, davacının 2001 yılında işe başladığını iddia etmesinin gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinmeye yönelik olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Feri Müdahil Kurum vekili, davanın reddini savunmuştur.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, davacının davalı işverene ait ... sicil numaralı işyerinde 13/10/2003-31/12/2014 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 4039 gün çalıştığı, 4039 günlük çalışmasının kuruma bildirilmediğinin tespitine karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının 2010 yılı Kasım ayı öncesi piyasa hamalı olarak çalıştığı, 2010 yılı Kasım ayı sonrası ise yargılamada dinlenen bordro tanıkları ve komşu işyeri tanıklarının beyanları gözetildiğinde, davacının her gün yükleme ve indirme işlemlerini yapmak suretiyle hamal olarak gider pusulalarının en son düzenlendiği 31/12/2014 tarihine kadar sürekli olarak davalı işverenin emir ve talimatı altında çalıştığı, dosyadaki gider pusulalarından Kasım 2010 tarihinden sonra hammaliye işlerinde yoğun olarak davacının adının bulunduğu da gözetildiğinde, 2010 yılı Kasım ayından itibaren davacının davalı işvererenin yanında hizmet akdi ile sürekli çalıştığına kanaat getirildiği gerekçesi ile davalı vekili ve fer"i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kısmen kabulüne davacının 01/11/2010-31/12/2014 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 1500 gün çalıştığı ve bu çalışmasının Kuruma bildirilmediğinin tespitine karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Feri müdahil SGK vekili,davanın tamamen reddine karar verilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
Davalı vekili, davacının piyasa hamalı olup işverene bağımlı olarak çalışmadığını,başka işverenler nezdinde de çalışmaları olduğunu,kabule karar verilse bile tam zamanlı çalışmaya hükmedilemeyeceğini,işin haftada 1-2 gün sürede gerçekleştiğini, 2011 yılında forklift kullanılmaya başlamasından sonra yükleme indirme işinin kısaldığını bildirerek temyiz yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili, bordro tanıklarının beyanı ile kesintisiz ve tam süreli çalışmasının kanıtlandığını belirterek reddedilen kısım yönünden kararı temyiz etmiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, fer"i müdahil Kurum vekili ile davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinde;davalı işyerinde hamal olarak çalıştığını iddia eden davacı adına, davalı işverence bildirilmiş sigortalı hizmet bulunmadığı, dönem bordrolarının dosyada bulunduğu,bir kısım bordro tanıklarının dinlendiği,davacı tarafından imzalı ... Ege Akdeniz Bölge Müdürlüğüne hitaben düzenlenmiş matbu hammaliye bedel arttırım dilekçeleri bulunduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan ,2003/8 ile 31/12/2014 tarihleri arasına ilişkin gider pusularının hamaliye bedeli ödenmek üzere düzenlendiği, makbuzlara hamaliye işlerini yapan kişilerin (...,... gibi işyerinden sigortalı olarak bildirimi bulunan ve ... gibi bildirimi bulunmayan kişilerin) isimleri yazılmak suretiyle imzalarının alındığı, bu makbuzlar üzerinde davacının adının bulunduğu gibi hamallık yapan başka kişilerin de isim ve imzalarının bulunduğu, ancak gider makbuzlarında davacının, diğer kişilere kıyasla adının çok yoğun neredeyse tamamına yakını davacı adına olacak şekilde düzenlendiği, davacı adına düzenlenen ilk makbuz tarihinin 13/10/2003 son makbuz tarihinin 31/12/2014 olduğu,bu tarihler arasında her yıl ve yılın hemen hemen her ayında, fakat her gün değil gider makbuzu düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davacı adına düzenlenen ilk makbuz tarihi 13/10/2003 olup, dönem bordrolarında 2003 yılı ve öncesinde kayıtlı bordro tanıklarının davacıyı öncesinde çalışırken görmediklerine dair beyanı ile davacının 13/10/2003 öncesi bakımından çalışma iddiasının kanıtlanamadığı bu nedenle bu döneme ilişkin hizmet tespiti isteminin reddinin isabetli olduğu, davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmadığından bu yönde bir inceleme de yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Aynı şekilde, Bölge Adliye Mahkemesinin 01/11/2010 tarihinden davacı adına son gider pusulasının bulunduğu 31/12/2014 tarihine kadar hizmetin tespitine ilişkin kabulü yerinde bulunmuştur.
Ancak, hamaliye işi olduğunda sadece davacıyı çağırdıklarını,davacının sürekli olarak çalıştığını beyan eden ve davalı işyerinde tespiti istenen dönemde veznedar,satış elemanı olarak çalışan bir kısım bordro tanıklarının beyanlarının, davacı adına yılın hemen hemen tüm aylarında, ayda birden fazla olacak şekilde gider makbuzu düzenlenmesi, gider makbuzlarının tamamının incelenmesinden davacı adına kesilen makbuzların yoğunluğu ve tüm yıla yaygın olması, davacı ile hamaliye bedel arttırımına ilişkin sözleşmelerde ücretin davalı tarafından belirlenmesi olgusu ile desteklenmesi nedeniyle, davacının hizmet akdi ile çalıştığı, ancak bu çalışmasının kısmi süreli çalışma niteliğinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Yapılacak iş, davacının 13/10/2003 tarihinden itibaren hizmet akdi ile çalıştığını kabul ederek, düzenlenen gider makbuzları ve yapılan ödemeleri göz önünde bulundurarak ve tanıkların bu yönde beyanına başvurarak, günde kaç saat çalışmış olabileceğini belirlemek, giderek haftalık ve aylık çalışma sürelerini tespit etmek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi gereğince 7,5 saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususunu açıkça saptayarak açık ve infaza elverişli şekilde hüküm kurmaktır.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.