Esas No: 2020/2397
Karar No: 2021/327
Karar Tarihi: 25.02.2021
Danıştay 2. Daire 2020/2397 Esas 2021/327 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2397
Karar No : 2021/327
KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE
BULUNANLAR
(DAVALI): ... Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
(DAVACI): ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU: ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava Konusu İstem : Dava; davalı idare bünyesinde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta iken 17/12/2007 tarihinde emekli olan davacı tarafından, kamu görevlisi iken idarece hakkında tesis edilen işlemlere karşı açmış olduğu davalarda verilen yargı kararlarının geç veya şeklen uygulandığından bahisle, haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 60.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi iptali istemiyle açılmıştır.
... İdare Mahkemesinin ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararıyla; dava süre aşımı yönünden reddedilmiştir.
Anılan karar, Danıştay Beşinci Dairesinin 14/09/2015 günlü, E:2015/3549, K:2015/6989 sayılı kararıyla; davada süre aşımı bulunmadığından, uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ise de; ... İdare Mahkemesince, bozma kararına uyulmayarak, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24/10/2019 günlü, E:2017/675, K:2019/4721 sayılı kararıyla; davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin ısrar kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; olayda, davacının, başuzmanlık kadrosuna atanmasına ilişkin 12/03/2003 ve 14/04/2004 günlü işlemlere karşı açtığı davalarda lehine verilen yargı kararlarının otuz günlük uygulama süresi geçtikten sonra yerine getirildiğini, daha sonraki geçici görevlendirme ve başuzmanlık kadrosuna atanması yolundaki 04/04/2005 günlü işlemlerin ise önceden lehine verilmiş olan yargı kararlarının etkisizleştirilmesi amacıyla tesis edildiğini, dolayısıyla, yargı kararlarının geç veya şeklen uygulandığının iddiası kapsamında, olayın gelişimine ve davacı hakkında verilmiş olan çok sayıda yargı kararının uygulanma şekline bakıldığında, Anayasa'da ve Yasa'da yer alan emredici kurallara aykırılık teşkil ettiği ve idarenin maddi ve hukuki koşullara göre uygulanabilir nitelikte olan bir yargı kararını aynen ve gecikmeksizin uygulamaktan kaçınmasının "ağır hizmet kusuru" oluşturacağı kanaatine ulaşıldığından, davacıya, manevi yönden uğramış olduğu zararın karşılığı olarak, manevi tazminatın ödenmesi gerektiği; manevi tazminat miktarı yönünden ise, manevi tazminatın kişilerin malvarlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı olmayıp, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı hafifletmeyi amaçladığı ve süreç içerisinde gelişen olaylar göz önünde bulundurulduğunda, davacıya takdiren 10.000,00-TL manevi tazminat ödenmesinin uygun olacağına hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davalı idare tarafından; kendilerine tanınan takdir yetkisinin kamu yararı amacı doğrultusunda, hukuk sınırları içinde kullanılarak hizmetin daha etkin ve verimli şekilde yürütülmesi amacıyla işlemlerin gerçekleştirildiği; davacının vermiş olduğu dilekçelerine istinaden görevlendirmeler yapıldığı; 2007 yılında emekli olduğu; iddia edildiği gibi davacının manevi olarak büyük travma yaşadığı kabul edilse dahi aradan uzun yıllar geçtikten sonra dava konusu yapılması davacının açtığı, davanın haksız ve yersiz, iddialarının da asılsız olduğunun kanıtı olduğu; iddiaların aksine kurumları tarafından Mahkeme kararlarına uyulduğu, hiçbir suretle değişiklik yapılmadığı ve yerine getirilmesinden kaçınılmadığı, Mahkeme kararları neticesinde atamalarının yapıldığı, özlük haklarının verildiği, dolayısıyla kusurlarının bulunmadığı ileri sürülmektedir.
Davacı tarafından; idarenin ağır kusuru, yaşanan hukuki mücadele ve sağlığında meydana gelen kalıcı hasar, makam sahibi olması ve hükmedilen paranın değeri dikkate alındığında Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının, duyulan elem ve ızdırabı kısmen dahi olsa giderecek, idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak düzeyde olmadığı; majör depresyon tanısı ile tedavi gördüğü, uzun süreler istirahat etmesine rağmen ruh sağlığının halen düzelmediği; yaşadıklarının yanında 10.000,00TL tazminatın en ufak bir tatmin sağlamadığı, aksine hakkını aramasaydı daha az zararda olacağını düşündürdüğü; hak ettiği manevi tatmine davanın, ilk açıldığı 2008 yılından beri ulaşmayı beklediği; davalı idarenin işlemlerinde amaç kendisinin diğer personel gözünde küçük düşmesi, unvanına yakışmayan şekilde davranmasının sağlanması, yaptıkları işlemlerle kendisini psikolojik olarak yıpratarak emekliye ayrılmasının sağlanması; özetle, davalı idarenin ağır kusuru, yaşanan hukuki mücadele ve sağlığında meydana gelen kalıcı hasar dikkate alındığında takdir edilen manevi tazminat miktarının, manevi tatmin sağlayacak, idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak düzeyde olmadığı ve faiz başlangıç tarihinin haksız fiil tarihi olması gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVALI İDARENİN
CEVABININ ÖZETİ: Cevap verilmemiştir.
DAVACININ CEVABININ ÖZETİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: ...
DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. TARAFLARIN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan taraflar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.