Hukuk Genel Kurulu 2017/1360 E. , 2017/1092 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.06.2012 gün ve 2011/159 E., 2012/307 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi"nin 05.12.2013 gün ve 2013/1306 E., 2013/19226 K. sayılı kararı ile;
"...Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, 11/01/2011 tarihli Star Gazetesi"nde "Üniversite Olaylarının Perde Arkası Notları TKP"den Çıktı" başlığı ile yayımlanan haberde kişilik haklarının ihlal edilmesi nedeniyle manevi zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini istemiştir.
Davalılar, haberde kişilik haklarına saldırının söz konusu olmadığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, güvenlik birimlerinden gelen cevabi yazılardan davaya konu haber içeriğinde yer alan şekilde bir soruşturma yapılmadığı anlaşıldığından, haberin gerçeğe uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; dava konusu haberde iddia edildiği gibi bir soruşturma yapılıp yapılmadığına ilişkin olarak Emniyet Genel Müdürlüğü"ne yazılan müzekkereye "bu hususun tespiti için yeterli bilginin mevcut olmadığı, ayrıntılı bilgi verildiği takdirde yeniden çalışma yapılabileceği" şeklinde muğlak cevap verildiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, davalıların dosyaya sunduğu delillerden, dava konusu haberde yer verilen hususları doğrular biçimde, davacı partinin isminin yer aldığı formlarda bazı üniversite öğrencilerinin özel yaşamlarına, kişisel ve siyasi eğilimlerine ilişkin notların bulunduğu, bu formlarda adı geçen öğrencilerin parti örgütüne ne şekilde kazandırılabileceklerinin, bu yolda hangi tanıdık veya yakınlarının kullanılabileceğinin yazılı olduğu, yine bazı belgelerde mevcut düzene karşı üniversiteliler tarafından konulacak tavrın nasıl etkin ve güçlü bir hale getirileceğine ve ne tür etkinlikler yapılacağına dair özel çalışmaların bulunduğu, bu çalışmaların davacı parti mensuplarınca hazırlandığı hususunun belirgin biçimde ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu haber ve davalılar tarafından sunulan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; haberin görünür gerçeğe uygun olduğu, özle biçim arasındaki dengenin korunduğu ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı sonucuna varılmaktadır. Yerel mahkemece, açıklanan yönler gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, davalıların manevi tazminatla sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir..."
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat ve mahkeme kararının gazetede yayınlanması istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili günlük olarak yayınlanan 11.01.2011 tarihli Star Gazetesinde “Üniversite Olaylarının Perde Arkası Notları TKP’den Çıktı” başlığı ile yayınlanan haberin gerçeğe aykırı ve yalan içerikli olduğunu TKP üyeleri hakkında kasıtlı olarak yalan haber yapılmak suretiyle hedef gösterildiklerini ve böylece kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu ileri sürerek 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline ve buna ilişkin mahkeme kararının Star Gazetesi veya bedeli davalılardan tahsil edilmek kaydıyla başka bir gazetede yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davaya konu yayın nedeniyle davacının hedef alınmadığını bu nedenle davacının davada taraf sıfatının bulunmadığını, davanın öncelikle bu nedenle reddi gerektiğini, dava konusu edilen haberin davacı parti üyesi olan ve yasa dışı gösteriler yaparken göz altına alınan ve evlerinde bazı dokümanlar bulunan öğrencilerle ilgili olduğunu, söz konusu haberin Ankara Terörle Mücadele Daire Başkanlığı ile İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından yürütülen operasyon sonrasında emniyetin basına yaptığı açıklamalarla ilgili birimlerden temin olunan bilgi ve belgelere dayalı olarak yapıldığını, haberde davacının doğrudan hedeflenmediğini, basının kamu yararını ilgilendiren alanlarda bilgi ve fikirlerini açıklamak ve halkı da bu konuda bilgilendirme hakkına sahip olduğunu, davacının kişilik haklarını zedeleyen hususun yapılan haber olmayıp kamuoyu önünde yaşanan somut olaylara taraf olanların kusuru olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile 5.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile kararın gazetede yayımlanmasına karar verilmiştir.
Hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiş, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile karar bozulmuştur.
Yerel mahkemece direnme kararı verilmiş, kararı temyize davalılar vekili getirmiştir.
Hukuk Genel Kurul önüne gelen uyuşmazlık, 11.01.2011 tarihli Star Gazetesinde “Üniversite Olaylarının Perde Arkası Notları TKP’den Çıktı” başlığıyla yayınlanan haberin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı; burada varılacak sonuca göre davacı lehine manevi tazminata hükmedilmenin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında uyuşmazlığın esasının incelenmesinden önce, mahkemenin bozulan ilk kararında “Davanın KISMEN KABULÜ ile 5.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Mahkememiz kararının haberin yapıldığı Star gazetesinde bedelinin davalılar tarafından karşılanmak kaydı ile aynı sayfada ve aynı büyüklükte yayınlanmasına” şeklinde karar verildiği halde direnme olarak adlandırılan kararda “mahkeme kararının yayınlanması” konusunda bir karar verilmemiş olması nedeniyle, yerel mahkemece usulüne uygun direnme kararı oluşturulup oluşturulmadığı hususu ön sorun olarak incelenmiştir.
Direnme kararları, yapıları gereği, kanunun hukuka uygunluk denetimi yapmakla görevli kıldığı Yargıtay dairesinin denetimi sonucunda hukuka aykırı bularak, gerekçesini açıklamak suretiyle bozduğu bir yerel mahkeme kararının aslında hukuka uygun bulunduğuna, dolayısıyla bozmanın yerinde olmadığına ilişkin iddiaları içerdiklerinden, o iddiayı yasal ve mantıksal gerekçeleriyle birlikte ortaya koymak zorunda olduğu gibi, direnilen ve uyulan kısımları da kalem kalem net ve birbirine uygun bir biçimde içermelidir.
Nitekim, aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.03.2008 gün ve 2008/15-278 Esas, 2008/254 Karar; 21.10.2009 gün ve 2009/9-397 Esas, 2009/453 Karar; 07.05.2014 gün ve 2013/4-1121 Esas, 2014/626 Karar sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Bu genel açıklamaların ışığında somut olaya gelince, yerel mahkemece bozulan ilk kararında “Mahkememiz kararının haberin yapıldığı Star gazetesinde bedelinin davalılar tarafından karşılanmak kaydı ile aynı sayfada ve aynı büyüklükte yayınlanmasına” karar verilmesine karşılık, direnme kararında bu konuda bir karar verilmemiştir.
Bu itibarla, bozulan ilk karar ile direnme kararı arasında farklılık bulunduğundan yerel mahkemece usulüne uygun direnme hükmü kurulması için işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin kararın usulden bozulması gerekmiştir.
S O N U Ç: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle usulden BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.