Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/32647
Karar No: 2015/35298
Karar Tarihi: 14.12.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/32647 Esas 2015/35298 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/32647 E.  ,  2015/35298 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, haksız olarak tahsil edilen 4.737.85 TL"nin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı işyerinde 2009-2010 tarihleri arasında tıbbi mümessil olarak çalıştığını, istifa ederek işten ayrıldığını, davacıya boş senet imzalatıldığını, bu senede dayanak olarak davalı ... nin icra takibi başlattığını, davacının borçlu olmadığı halde 4.737,85 TL ödemek zorunda kaldığını, davalı şirketlerin ortaklarının aynı olduğunu iddia ederek, davacıdan haksız olarak tahsil edilen 4.737,85 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalılar Cevabının Özeti:
    Davalı .... vekili yazılı ve sözlü cevaplarında davanın ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini bu nedenle görevsizlik itirazlarının bulunduğunu, ayrıca müvekkili şirketin icranın takibinde taraf sıfatının bulunmadığını bu nedenle de husumet yönünden davanın reddini gerektiğini, davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının istirdat talebinde bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Daval .... vekili yazılı ve sözlü cevaplarında, davacının müvekkili şirket tarafından açılan kursa katılmak üzere başvurduğunu, kurs ücreti ve ödeme koşullarını içeren ibaret sözleşmesini imzaladığını, kurs ücretini peşin ödeyemeyeceğinden davacıya vadeli ödeme seçeneği sunulduğunu, kurs süresince konaklama, ulaşım ve kitap kırtasiye vs. Malzeme temini hizmetlerinden yararlanıldığını, davanın görülmesinde ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, istirdat davasının ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerektiğini, sürenin geçmesi nedeni ile davanın reddinin gerektiğini, bononun davacının borcuna karşılık verildiğini, davacının iddiasının aksine diğer davalı şirketle organik bağının bulunmadığını, davacının işvereninin dava dışı bir şirket olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacı ile davalı ... arasında ilaç tanıtım ve satışı hususunda eğitim sözleşmesi imzalandığını, bu nedenle taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunmadığı, diğer davalı şirket yönünden ise davacının işvereni olmadığı, davacının hizmet döküm cetvelinin tetkikinden davacının işvereninin .... Olduğu, bu şirket ile davalı ...."nin farklı tüzel kişilikler olduğu, bu nedenle davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçeyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Uyuşmazlık davalının taraf ve dava ehliyeti olup olmadığı ve husumet nedeni ile dava reddedilen davalı ile dava dışı işveren olan şirket arasında organik bağ olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Organik bağ ilişkisinde işveren sıfatı olan tüzel kişinin, işçinin iş sözleşmesinden veya iş kanunundan doğan haklarını kullanmasının engellenmesi için temsilde farklı kişiliklere yer vermesi sözkonusudur. Bu durumda tüzel kişinin bağımsızlığı sınırlanır ve organik bağ içinde olunan kişi ile özdeş kabul edilir.
    Bu anlamda; tüzel kişilik hakkının kötüye kullanılması, kanuna karşı hile, işçiye zarar verme(haklarının alınmasını engelleme), tarafta muvazaa (hizmeti kendisine verdiği halde başka bir kişiyi kayıtta işveren olarak gösterme) ve namı müstear yaklaşımı nedeni ile dolaylı temsil sözkonusudur. Bu durumların sözkonusu olduğu halde tüzel kişilik perdesinin aralanması sureti ile gerçek işveren veya organik bağ içinde olan tüm işverenler sorumlu tutulmaktadır. Organik bağ ise şirketlerin adresleri, faaliyet alanları, ortakları ve temsilcilerinin aynı olmasından, aralarındaki hukuki ilişkilerin tespitinden anlaşılır.
    Diğer taraftan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. Maddesi ile bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilebileceği, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hâkimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği düzenlenmiştir. Hasımda yanılma halinde taraf değişikliği karşı tarafın muvafakati ile gerçekleştirilebilirken maddi hata bulunması, dürüstlük kuralına aykırı olmaması veya hasımda yanlışlığın kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ise karşı tarafın muvafakati aranmaksızın hakim tarafından kabul edilmek suretiyle yapılabilmektedir.
    Dosya içeriğine göre davacının dava dışı ....’de işçi olarak çalıştığı, ticaret sicili kayıtlarına göre ise bu şirket ile davalı şirketlerin ortaklarının ve faaliyet adreslerinin aynı olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla dava dışı .... ile davalı şirketler arasında organik bağ bulunmaktadır. Organik bağ halinde organik bağ içindeki şirketler işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu durumda;
    a-Davalı ...’nin, bu nedenle taraf sıfatı vardır. Şirketler arasında organik bağ kabul edilmese dahi, davacının husumet tevcihinde yaptığı hatanın, “kabul edilebilir yanılgı” olarak kabulü gerekir. Bu durumda ise mahkemece davanın HMK 124 maddesi doğrultusunda husumetin doğru hasıma tevcihi için usulü işlemlerin tamamlanması yoluna gidilmelidir. Yazılı şekilde davanın husumetten reddi hatalıdır.
    b-Davalı .... açısından ise; dosya kapsamından, bu şirket ile davacının işvereni olan .... arasında, yukarıda belirtildiği gibi organik bağ bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Diğer taraftan dava dilekçesinde “davalılar tarafından icra yolu ile tahsil edilen 4.737,85 TL nin ödenmesi” talep edilmiş, sözü edilen bu tahsilatın, alacaklısının davalılardan .., borçlusunun ise davacı ... olduğu, ....İcra Müdürlüğü’nün 2010/11479 E. sayılı icra takip dosyası anlaşılmaktadır. Bu halde, esasen davalı....ne icra dosyasında yapılan ödemenin geri ödenmesinin talep edildiği işbu davanın, davalı ...açısından husumet nedeniyle reddi bu açıdan da isabetsizdir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi