19. Ceza Dairesi 2019/8979 E. , 2021/4323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat, Nakil Aracının İadesi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dava dosyası içerisinde bulunan sanık ..."ın savunmasında bildirdiği adrese 12/05/2014 tarihinde yapılan tebligatın iade edildiği, sanık ..."ın mernis adresine 29.05.2014 tarihinde sanık ..."ın işe gittiği beyanı ile aynı konutta oturan eşi ..." a gerekçeli kararın tebliğinin yapıldığı, 29.05.2014 tarihli tebligatı yapan görevli tarafından sanık ... ve ..." ın evde bulunmamasına rağmen ... adına tebliğ edilmiş gibi imzalayarak evde bulunan on sekiz yaşından küçük çocuğuna tebliğ ettiğini beyan eden tebligat görevlisi hakkında görevi kötüye kullanma suçundan hakkında soruşturma açıldığı, 29.05.2014 tarihinde yapılan tebligatın usulünce yapılmadığı anlaşılmakla; sanık ..."ın 08/07/2014 tarihli temyiz dilekçesi ve 14.04.2015 tarihinde sanık ..."ın yapmış olduğu temyiz istemi süresinde kabul edilerek, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 23/07/2014 tarihli ek kararının kaldırılarak dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yerel Mahkemece kurulan mahkumiyet hükümleriyle birlikte, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle, nakilde kullanılan aracın iadesine de karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadare davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte araçların iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 protokolün 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü ceza ve müsadere bakımından ayrı başlıklarda incelenmekle;
A-) Nakil aracınıın iadesi kararına yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Nakilde kullanılan aracının iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olmakla, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE İADE KARARININ ONANMASINA,
B-) Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanığın lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-Dava konusu gümrük kaçağı eşyanın 5607 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi delaleti ile TCK’nin 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken sevk maddesi gösterilmeden müsadere kararı verilmesi,
2-Sanık hakkında hükmolunan 18,75 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Kanun"un 106. maddesinde belirlenen sınırın altında kalmasına karşın, CMK"nın 324/4. maddesine aykırı olarak yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.