3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/10514 Karar No: 2013/13457 Karar Tarihi: 30.09.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/10514 Esas 2013/13457 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafından temyiz edilen istirdat davasında, borçlunun temerrüde düşürülmesi gerektiği belirtilerek, ihtara rağmen ödemenin yapılmadığı durumlarda faiz işlemesi için aleyhine dava açılması gerektiği vurgulanmıştır. Ancak, davacının usulüne uygun bir ihtar yollamadığı ispatlanamamıştır. Bu sebeple, faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği savunulmuştur. Mahkeme, hüküm fıkrasında yer alan \"10/06/2010 tarihinden itibaren\" ifadesinin \"dava tarihinden itibaren\" şeklinde düzeltilerek, hükmün onaylanmasına karar vermiştir. Karardaki kanun maddeleri ise, Borçlar Kanunu'nun 101/1. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 107) olarak belirtilmiştir. Kanun gereği, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur ve sebepsiz zenginleşmede gecikme faizi için de borçlu ya ihtar alır ya da aleyhine dava açılır.
3. Hukuk Dairesi 2013/10514 E. , 2013/13457 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ (KAPATILAN ÜSKÜDAR 2.SHM)
Taraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. BK. 101/1.maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 107) uyarınca muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Bu nedenle, sebepsiz zenginleşmede gecikme faizi yürümesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizinin işlemeyeceği açıktır. Davacının usulüne uygun bir ihtarname ile davalıyı temerrüde düşürdüğü ispatlanamadığına göre, bu durumda mahkemece; faizin dava tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ancak, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı tarafın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “…10/06/2010 tarihinden itibaren…” ifadesinin karar metninden çıkartılarak yerine “dava tarihinden itibaren" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 30.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.