Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4950
Karar No: 2011/8356

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4950 Esas 2011/8356 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/4950 E.  ,  2011/8356 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : YOMRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/06/2010
    NUMARASI : 2009/37-2010/273

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, ortak mirasbırakanları A.S.’in kayden malik olduğu 289 ada, 1 parselin kadastro tespitinde davalılar adına ½ payla tespit ve tescilini sağladığını, 270 ada, 50 parsel sayılı taşınmazı ise kadastro tespitinden önce davalı Ş. S.’na  satış yoluyla temlik ettiğini böylelikle anılan taşınmazların kadastro tesit çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edilmesini sağladığını, temlik işlemlerinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında tapu kaydının iptal ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuştur. 
    Mahkemece; temlik işlemlerinin muvazaalı olduğu kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar tarafından süresinde duruşmalı temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;  dava konusu 289 ada, 1 parsel ve 279 ada, 50 parsel sayılı taşınmazın yer aldığı çalışma alanında 30.08.2008 tarihinde kadastro tespit çalışmalarına başlanıldığı, 289 ada, 1 parselin, 23.01.2009 tarihinde, senetsizden davalılar adına ½ payla tespit ve tescil edildiği, 279 ada, 50 parsel sayılı taşınmazın ise 12.04.1966 tarih, 8. sıra ve 07.05.1968 tarih, 19 sıra ve 11.04.1986 tarih, 19 sıra sayılı tapu kayıtlarına dayalı olarak davalı Ş.S. adına tespit edildiği, anılan taşınmaz bakımından Orman İdaresi tarafından taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla açılan kadastro tespitine itiraz davası sonucunda tespit gibi tesciline karar verildiği, ilgili kararın kesinleşmesi üzerine 22.03.2010 tarihinde hükmen tescil edildiği, miras bırakanın 16.03.1999 tarihinde öldüğü, eldeki davanın ise 22.04.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, tapusuz taşınmazlardaki zilyetliğin devrinden ibaret olan sözleşmeler hiçbir şekil şartına bağlı olmadığından geçerlidir ve bu tür sözleşmeler hakkında 01.04.1974 tarih ½ sayılı İçtihatları Birleştirme Kararının uygulama olanağı yoktur. Buna göre çekişme konusu 289 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın murisin zilyetliğinde iken, kadastroca zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalılar yararına gerçekleştiği gerekçesiyle davalılar adına yazıldığı tespit tutanaklarından ve dinlenen tanık anlatımlarından anlaşılmaktadır. O halde yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bu parsel yönünden davanın kabul edilmiş olması doğru değildir. Diğer taraftan;  279 ada, 50 parsel sayılı taşınmaz yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş ise de kadastro tespitinin tapu kaydına dayalı olarak yapıldığı, davalının murisinin kayden pay maliki olduğu taşınmazlar ile babasından intikal eden taşınmazlardaki paylarını trampa ettikleri, açıklanan nedenden ötürü temlikin ivazsız olmadığı yolundaki davalı savunması açıklığa kavuşturulmuş değildir. Anılan savunmanın kanıtlanması durumunda, miras bırakanın mal kaçırma kastıyla hareket etmediği kabul edilmelidir.
    Hal böyle olunca; dava konusu 289 ada, 1 parsel yönünden 01.04.1974 tarih, ½ sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı uygulama yeri bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi, 279 ada, 50 parsel yönünden de yukarıda değinilen ilkeler uyarınca hükme yeterli bir araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan parsel yönünden de eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması değildir.
    Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  14.07.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi