21. Hukuk Dairesi 2016/12120 E. , 2018/615 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, çalışma gücünün %60"ını kaybetmiş olması nedeniyle maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, SGK İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Şişli Sosyal Güvenlik Merkezinin 21.02.2012 tarih ve 3358984 sayılı yazıları ile bildirilen S.S. Yüksek Sağlık Kurulunun çalışma gücünün %60"ını kaybetmemiş olduğundan malul sayılamayacağına dair kararın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; SGK İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 11.09.2009 tarihli 2578 sayılı kararında; Çalışma Gücünün en az % 60"ını Kaybettiğine, yardıma Muhtaç Durumda olmadığına, Haziran 2011 tarihinde Kontrol Muayenesi Gerektiğine", yine 28.11.2011 tarihli yazısında maluliyetinin kaldırıldığına, 11.01.2012 tarihli 3-213 nolu kararda Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun çalışma gücünün %60’ını kaybetmemiş olduğuna karar verildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 07.09.2015 tarih ve 15554 nolu kararında 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği müvacehesinde çalışma gücünün en az %60(yüzdealtmış)"ını kaybetmiş olduğu, malul sayılması gerektiği, Maluliyet başlangıç tarihinin İstanbul Üniversitesi ... tarihli rapor tarihi olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan 5510 sayılı Yasanın 95. maddesine göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin 55. maddesine göre sigortalının malullük durumunun Kurumca yetkilendirilen Sağlık sunucularının sağlık kurulunca usulüne uygun düzenlenecek raporların Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslara göre tespit edileceği, anılan yönetmeliğin 5. maddesinde sigortalı ve hak sahiplerinin çalışma gücü oranlarının a) Sağlık Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, b) Devlet Üniversitesi, c) Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı Asker Hastaneleri, ç) sigortalıların ikamet ettikleri illerde (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen hastanelerin bulunmaması durumunda Sağlık Bakanlığı tam teşekküllü hastanelerin yetkili olduğu, bildirilmiş, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 56. maddesinde ise Kurum Sağlık Kurulunca verilen karara karşı yapılan itirazların Yüksek Sağlık Kurulunca inceleneceği bildirilmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun “Adli Tıp Üst Kurullarının görevleri” başlıklı 15/f. maddesinde, Adli Tıp Üst Kurulları’nın, adli tıp ihtisas kurulları ile Adli Tıp Kurumu dışındaki sağlık kuruluşlarının verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkileri, konu ile ilgili uzman üyelerin katılımıyla inceleyeceği ve kesin karara bağlayacağı belirtilmiştir.
Bu durumda, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"nun 07.09.2015 tarih ve 15554 sayılı kararı esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca düzenlenen 11.01.2012 tarihli 213 sayılı rapor ile Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"nun 19.10.2015 tarih ve ... sayılı raporları arasındaki çelişkinin 01/01/2018 tarihinden itibaren göreve başlayan Adli Tıp 2. Üst Kurulu" ndan rapor alınmak suretiyle giderilmesinin ardından oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.