11. Ceza Dairesi 2018/2909 E. , 2020/5163 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Hüküm tarihinde, davanın görüldüğü yer mahkemesinin yargı çevresi dışında Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanığın, duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır bulundurulması veya SEGBİS yolu ile duruşmaya katılması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda yargılamaya devam edilip karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2- Temyiz dışı sanıklar ...’in ve ...’in suça konu K.K.T.C’ne ait sürücü belgelerini ülkemiz sürücü belgesi ile tebdil ettirmek amacıyla Gaziemir İlçe Emniyet Müdürlüğüne başvurması üzerine suça konu sürücü belgeleri ile bu belgelerle birlikte sunulan ikamet senetleri ve diploma kayıt örneğinin sahte olduklarının anlaşılması üzerine başlatılan soruşturmada, sanık ...’in, temyiz dışı sanıklara K.K.T.C’ne ait sahte sürücü belgeleri, ikamet senetleri ve diploma kayıt örneğini temin ettiğinin iddia ve kabul olunduğu somut olayda; belgede sahtecilik suçlarında aldatıcı niteliğin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin mahkemeye ait olduğu cihetle; öncelikle K.K.T.C’ne ait sürücü belgesinin orijinal örnekleri temin edilerek söz konusu belgelerin iğfal kabiliyetini haiz olup olmadığı konusunda mahkeme tarafından belgeler üzerinde karşılaştırmalı olarak gözlem yapılıp özelliklerinin duruşma zaptına geçirilmesi, belgelerin iğfal kabiliyetini haiz olup olmadığının gerekçeli kararda tartışılması ve bunların sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulmuş olması,
3)UYAP sisteminde yapılan araştırmada, sanığın benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle Babaeski Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/146 Esas ve 2015/840 Karar sayılı dosyasında Resmi Belgede Sahtecilik suçundan yargılandığının anlaşılması karşısında; UYAP üzerinden ve sair surette varsa benzer davalar da araştırılarak; sanığın eylemlerinin, her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun tespiti bakımından, mümkünse mevcut dava ile birleştirilmeleri, aksi halde dosyalar getirtilerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin intikal ettirilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde zincirleme suç ve teşdit hükümleri gözetilerek hüküm kurulması ve tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu karar verilmesi, yasaya aykırı,
4)Kabule göre de;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih ve 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin de haksızlığa uğrayıp suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği gözetildiğinde, somut olayda temyiz dışı sanıkların savunmalarından sanık ...’in suça konu belgeleri aynı anda temyiz dışı sanıklara verdiği ve belgelerin aynı anda İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne ibraz edildiği anlaşıldığından eylemin tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, sahte belge çeşitliliğinin TCK"nin 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabileceği gözetilmeden, sanık hakkında iki ayrı resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
b-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 29.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.