Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/24574
Karar No: 2015/35275
Karar Tarihi: 14.12.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/24574 Esas 2015/35275 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/24574 E.  ,  2015/35275 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, davalı şirket aleyhine açtığı davada itirazın iptali ile takibin devamını ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, bu dava ile birleşen davalı Belediye aleyhine açtığı dava ile de kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, faiz alacağı ve ücret (Maaş) alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davalı şirket aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, birleşen davanın da kısmen kabulüne karar verilerek kıdem tazminatı ile ücret alacağı hüküm altına alınıp diğer istemlerin ise reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ve ücret alacakları ödenmediğinden davalı işveren aleyhine icra takibi yapıldığını, davalı işverenin kötü niyetli olarak itirazda bulunarak takibin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı işverenin haksız kötü niyetli itirazının iptaline ve %40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    ...İş Mahkemesinin bu dosya ile birleşen 2012/572 E sayılı dosyasında davacı vekili, davacının davalı belediyenin ihale ettiği evde bakım hizmetleri işinin ihalesini kazanan taşeron firma olan ...."nde çalıştığını, çalıştığı dönem boyunca taşeron firmadan aylık 2.500,00 TL maaş aldığını, daha sonra taşeron firma tarafından aylık maaşının 08/01/2011 tarihinde mail yolu ile tek taraflı olarak %50 oranında düşürüldüğünün ve aylık 1.250,00 TL maaş ödeneceğinin davacıya bildirildiğini, mevcut çalışma şartları kötüleştirilen ve bu durumu kabul etmeyen davacının 09/01/2011 tarihli dilekçe ile maaş değişikliğini kabul etmediğini ve bu şartlar altında çalışmaya devam etmeyeceğini beyan ettiğini, bu durum üzerine davalı işveren tarafından 11/01/2011 tarihli yazı ile ilişiğinin 10/02/2011 tarihi itibari ile kesileceğinin bildirildiğini, işten ayrıldığı tarihten bu yana davacıya yasal haklarının ödenmemesinden dolayı davalının taşeronu olan ... aleyhine ...İcra Müdürlüğünün 2011/3087 E sayılı dosyası ile takip yapıldığını, taşeron firma haricinde asıl işveren konumunda olan ..."nın da sorumlu olduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, faiz alacağı ve ücret (Maaş) alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... vekili, davacının icra takibine konu alacağının bulunmadığını, 2011 Ocak, Şubat ve Mart ayı maaş ödemelerinin davalı şirket tarafından yapıldığını, ücret alacağı taleplerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine ve davacı tarafın %40"tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili,5216 Sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu, 5393 Sayılı Belediye Kanunu, 1593 Sayılı Umumi Hıfzısıfha Kanunu ve Sağlık Bakanlığı"nın 10/03/2005 tarih 25751 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Evde Bakım Hizmetleri Sunumu Hakkında Yönetmelik esas alınarak 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu usulüne uygun olarak düzenlenen şartname ve sosyal ve ekonomik yoksulluk ve yoksunluk tespiti ve evde bakım hizmeti işinin 18/08/2009 tarihinde imzalanan sözleşme ile ...ne verildiğini, şartnameye göre çalışacak personelin tamamen yüklenici firma tarafından istihdam edileceğinin belirtildiğini, ayrıca görevlendirilecek personelin maaş sigorta kanuni hak ve yükümlülüklerinin yüklenici firma tarafından yerine getirileceğini, davacının herhangi bir alacağı varsa bundan diğer davalının sorumlu olduğunu, davalı belediyenin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kaldı ki davacıya 2011 Ocak ayına ilişkin 1.250,00 TL ücretinin, 2011 Ocak ayına ilişkin 56,05 TL asgari geçim indirimi, 2011 Şubat ayına ait 475,18 TL ücret alacağının yüklenici firmanın hak edişinden kesilerek davacıya ödendiğini, ödemelere ilişkin dekont ve davacının imzasını taşıyan belgelerin sunulduğunu, ayrıca davacının imzasını taşıyan ve ekte sunulan belgeye göre davacının 10/02/2011 tarihinde kendi isteği ile istifa ettiğini, ihbar tazminatını hak etmediğini, davacının çalışmasının belediyeye özgülenmediğini, bu durumda üst işveren alt işveren ilişkisinin söz konusu olmadığını belirterek tüm bu nedenlerle öncelikle belediye aleyhine açılan davanın husumet yönünden aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, dosyadakı 11/01/2011 tarihli fesih bildirim yazısı da dikkate alındığında davacının iş akdinin davalı işveren tarafından davacının düşürülen ücret miktarını kabul etmemesi nedeni ile davacının işten ayrılmak istemesini bildirmiş olması da dikkate alındığında davacının iş akdinin ihbar öneli kullandırılarak ve davalı tarafça haklı nedene dayanmadan feshedildiği ve davacının kıdem tazminatına hak kazandığı kanaatine varıldığı, davacının ücretlerinin ödenmemesi ve düşürülmesi nedeni ile işten ayrılmak istemesini beyan etmiş olması ve davacı tarafın davalı şirket tarafından 11/01/2011 tarihli fesih bildirimi gereğince 10/02/2011 tarihinde iş akdinin feshedileceğinin bildirilmesi üzerine davacının fesih bildirimini kabul ettiğini, kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının tarafına ödenmesini talep ederek 10/02/2011 tarihine kadar işyerinde mevcut şart ile çalışmayı kabul ederek ihbar tazminatı talep etmeyeceğini beyan etmiş olması da dikkate alındığında davalı işveren tarafından davacıya ihbar öneli verilmiş olduğu da anlaşıldığından davacının ihbar tazminatı alacağının bulunmadığı, dosyaya sunulan ödeme dekontları ve banka kayıtları da dikkate alındığında davacının bu hallere ilişkin bir kısım ücretlerinin ödendiği ve geriye bakiye ödenmeyen ücret alacağının bulunduğu, sunulan belgeler dikkate alındığında davacının çalıştığı hizmet süresine göre hak etmiş olduğu yıllık izinlerini kullandığı ve bakiye yıllık izninin bulunmadığı, davacının davalı iş yerinde 01/03/2007-10/02/2011 tarihleri arasında çalıştığı, davalı işveren tarafından yapılan fesih bildirimi ile iş akdinin sona erdirildiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, dosya kapsamında ödenmeyen 2011 yılı Ocak Şubat ücret alacaklarının bulunduğu, davacının davalı ....yönünden açmış olduğu itirazın iptali davasında bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplama ve her ne kadar bilirkişinin ek raporda işlemiş faiz alacağını 373,22 TL olarak hesaplamışsa da, yapılan bu hesaplama içinde ihbar tazminatı ve ücret alacakları yönünden de faiz hesaplaması yapıldığı ancak davacının ihbar tazminatına hak kazanmadığı ve ayrıca her ne kadar ücret alacakları yönünden iş akdinin fesih tarihinden takip tarihine kadar faiz hesabı yapılmışsa da ücret alacaklarından faize hükmedilebilmesi için davalı tarafın temerrüde düşürülmesinin gerektiği, ancak dosyada önceden davalıya ücretlerin ödenmesi için herhangi bir yazılı ihtarda bulunarak temerrüde düşürülmediğinden faiz talebinin yasaya uygun olmadığı dikkate alınarak mahkemece sadece kıdem tazminatı yönünden işlemiş faiz reesen hesaplanarak ve buna göre işlemiş faiz alacağının 212,86 TL olduğu, bu miktar dikkate alınarak açılan itirazın iptali davasında davanın kısmen kabul kısmen reddine, talep edilen alacak hesaplamayı gerektirdiğinden davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin uygun olmayacağı kanaatine varıldığından bu talebin reddine, bu dosya ile birleştirilen 2012/572 Esas sayılı dosya yönünden bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar ve dava dilekçesinde talep edilen miktar da dikkate alındığında asıl işveren olarak ..."nin ücret alacaklarından sorumlu olduğu kanaati ile kıdem tazminatı talebi yönünden talebin kabulüne, ücret alacağı talebi yönünden talebin kısmen kabul kısmen reddine ve dosya kapsamında davacının ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığı gerekçesiyle bu talepler yönünden davanın reddine ve faiz alacağı talebi yönünden ise yine icra dosyasında hesaplanan faiz talebinde bulunulmuşsa da, davalı belediyenin ücret alacakları yönünden daha önce talepte bulunularak temerrüde düşürülmediği ve söz konusu icra dosyasında davalı .... yönünden takip yapıldığından bu dosyada hesaplanan faiz miktarının davalı ...nden de talep edilemeyeceği anlaşılmakla, bu talep yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı Belediye vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesinde yapılan tanıma göre, “bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işverene alt işveren denilir”. Bunlara ayrıca, taşeron, aracı, müteahhit, alt yüklenici gibi isimler de verilmektedir.
    Alt-asıl işveren arasındaki ilişki, niteliğine göre, eser, taşıma, kira gibi sözleşmelere dayanır. Alt işveren üstlendiği işi sözleşme koşulları doğrultusunda, ama kendi adına ve bağımsız bir biçimde yürütür. Çalıştırdığı işçilerle kendi adına iş sözleşmesi yapar; gerekli talimatları verir; işçilere ücretlerini kendisi öder; ücret bordrolarını düzenler; ... primlerini yatırır.
    Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
    Asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için şu koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir:
    a) İşyeri bulunan ve bu işyerinde işçi çalıştıran bir asıl işveren mevcut olmalıdır. Bir kimse işin yapılmasını tümüyle bir başkasına bırakmış ise, örneğin anahtar teslimi koşuluyla bir binanın yapımını bir başka kişiye vermişse, bu ilişki doğmaz.
    b) Alt işveren, işçilerini asıl işverene ait işyerinde çalıştırıyor olmalıdır. Bu bakımdan da, bir işverenden iş alan, ancak işi kendi işyerinde gören işveren (fason üretim yapan) ile diğeri arasında yine böyle bir ilişki doğmaz. Ancak buradaki işyeri, 4857 sayılı İş Kanunun 2. Maddesi tanımında yer alan işyeridir. Buna göre, İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. Dolayısı ile üretimden dağıtım aşamalarına kadar iş organizasyonu içinde yer alan işyeri ve araçlar işyeri içindedir. Bu nedenle dağıtım işi araçla işyeri dışında gerçekleşse de araç işyerine bağlı olduğundan işin işyerinde yapıldığı kabul edilmelidir.
    c) İşverenin asıl işverenden aldığı iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde ve alınan işte çalıştırması gerekir. İşçiler sadece asıl işverene ait işyerinde değil de, farklı işverenlere ait çeş­itli işyerlerinde çalışıyorlarsa, asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edile­mez. Keza alt işveren tarafından alınan işte çalıştırılmayan işçi yönünden asıl alt işveren ilişkisi kabul edilemez.
    d) Alt işveren işçilerini, asıl işverenin işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde ya da asıl işin bir bölümünde çalıştırmalıdır. Bu bakımdan, işveren işçilerini asıl işverenin işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin olmayan bir işte çalıştırıyorsa, bu tür bir ilişki doğmaz. İşyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin olmakla birlikte, doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan, ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan işler, yardımcı işlerdir. Bu anlamda üretilen malların taşınması işi yardımcı iştir.
    Dosya içeriğine göre davalı ..., diğer davalının sadece kendisine hizmet vermediğini, davacının alt işverenin hizmet verdiği diğer kişilere de aynı hizmet verdiğini ve münhasıran kendilerine ait işte çalışmaması nedeni ile asıl işveren olarak sorumlu olmayacaklarını savunmuş ve bunun temyiz nedeni olarak göstermiş, delil olarak da emsal dosyaya savunmuştur. Gerçekten de Dairemiz incelemesinden geçen ve aynı davalılara karşı açılan davada( Dairemizin 2013/6767 E, 2014/38698 K) temyiz incelemesi sonunda “davacı tanığı ...’ın açık anlatımından davalı şirketin sadece diğer davalı ...ne hizmet vermediği, davacı işçinin de münhasıran ...ne ait işyerinde çalışmadığı anlaşıldığından, somut olayda ... ile diğer davalı şirket arasındaki ilişki asıl işveren alt işveren ilişkisi olarak nitelendirilemeyeceği, ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu” gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir. O nedenle bu dosyada da davalının bu itirazı nedeni ile alt işveren olarak kabul edilen davalı şirketin sadece diğer davalı ...ne hizmet verip vermediği, davacı işçinin de münhasıran ...ne ait işyerinde çalışıp çalışmadığı araştırılmalı, münhasıran hizmet vermediği takdirde ... hakkındaki davanın asıl-alt işveren ilişkisi olmadığından husumetten reddine karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi