8. Hukuk Dairesi 2011/1979 E. , 2011/6431 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine ave Yalınağaç Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.11.2010 gün ve 407/530 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, satın alma ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle mera tespit komisyonunun düzenlediği krokide 16 numarasıyla gösterilen ve mera olarak sınırlandırılan taşınmaz bölümüne ilişkin sınırlandırmanın iptali ile tescilini; birleşen ...1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/341 Esas sayılı dava dilekçesinde ise aynı taşınmazın 15.11.1976 tarih ve 34 sayılı tapu kaydı kapsamında bulunduğunu bildirerek sınırlandırmanın iptali ve adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın mera olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı köy temsilcisi, davacının taşınmazının mera olarak sınırlandırılan kısımda bırakıldığını açıklamıştır.
Mahkemece uyuşmazlık konusu taşınmazın mera niteliğinde olduğunun ziraatçı bilirkişi raporuyla saptandığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz bölümü Yalınağaç Köyünde 2002 ila 2004 yıllarında Mera Tespit Komisyonunca 4342 sayılı Yasa uyarınca yapılan mera tespit çalışmalarında mera olarak sınırlandırılarak krokide M16 numarasıyla işaretlenmiş; bilahare 24.2.2006 tarih 359 sayılı kararla köy tüzel kişiliğine tahsis edilmiştir. Nizalı taşınmazın da dahilinde bulunduğu krokide M16 olarak gösterilen taşınmaz bölümü 2007 yılında yapılan kadastro çalışmalarında 101 ada 213 parsel olarak sınırlandırılmıştır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 16 ve 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesine göre meralar: Devletin hüküm ve tasarrufu altında kamu yararına terkedilmiş yerlerdendir. Gerek kamunun ortak yararlanmasına tahsis edilen yerlerden olmaları, gerekse de doğal yapıları gereği meralar olağanüstü zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilemezler. Somut olayda; dava konusu taşınmaz bölümünün yeni sürüldüğü, içinde yer yer mera bitkileri olduğu, dört sınırının da merayla çevrili bulunduğu uzman ziraatçı bilirkişi raporunda açıklandığına göre, mera niteliğinde bulunan böyle bir yer üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın kazanım sağlamaz. Açıklanan nedenlerle zilyetlik hukuki nedenine dayalı olarak açılan davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının asıl davanın reddine ve sair hususlara ilişkin temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır.
Davacının birleşen davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı uyuşmazlık konusu taşınmazın 15.11.1976 tarih ve 34 sayılı tapu kaydı kapsamında olduğunu ileri sürmüştür. Söz konusu tapu kaydı satın alma suretiyle davacı ... adına kayıtlıdır. Tapu kaydının ilk oluşumu ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1964/513 Karar sayılı tescil ilamıdır. Tapu Sicil Müdürlüğünün karşılık yazısına göre birleşen davada dayanılan tapu kaydı kadastro çalışmalarında revizyon görmemiştir. Hal böyle olunca Mahkemece yapılacak iş; 15.11.1976 tarih ve 34 sayılı tapu kaydı ve tescil krokisinin mahallinde keşifle teknik ve yerel bilirkişilerle uygulanması, nizalı yere ait olduğunun anlaşılması halinde kapsamının belirlenmesi, nizalı taşınmaz bölümü genişletilmeye elverişli sınır içerdiğinden söz konusu tapu kaydının bu yere ait olduğunun tespiti halinde, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20.maddesi gereğince miktarıyla geçerli olacağının düşünülmesi, tescil ilamında Hazine ve köy tüzel kişiliğine husumet yöneltilip yöneltilmediğinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yetinilerek yazılı olduğu üzere ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan birleşen davaya ilişkin hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine
01.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.