9. Hukuk Dairesi 2014/24566 E. , 2015/35270 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin sigortalılık süresinin 21 yıl, prim ödeme gün sayısının 4517 gün olduğunu, buna ilişkin olarak SGK"dan aldığı yazıyı 1475 sayılı yasanın 14/1-5 bendi gereği işverene sunduğunu, ancak yasal haklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkiline emeklilik sebebiyle bir başvuru olmadığını, davacının iş akdinin devamsızlık sebebiyle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 1475 sayılı yasa kapsamında ...na müracaat ettiği, sigortalılık süresi ve prim gün sayısını tevsik ettiği, aldığı belge ile birlikte işyerine müracaat ettiği, müracaatında hem SGK yazısına atıfta bulunduğu hem de kıdem tazminatını talep ettiği, ... kayıtlarının tetkikinden davalı işyerinde ayrılmasından 10 gün sonra davacının 23/06/2011 tarihinde 1068065-34/09 işyeri numaralı işveren nezdinde çalışmaya başladığı, davacının istifasıyla iş akdinin sona erdirildiği, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, fazla çalışma alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Taraf bu hak kapsamında açıklama ve ispat hakkını kullanır ve ispat için delillerini bildirir. Bildirilen delillerin de kural olarak toplaması gerekir.
Diğer taraftan 6100 sayılı HMk.’un 241. Maddesine göre “Mahkeme, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edindiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verebilir”. Bu hüküm gereği, mahkeme bildirilen tanıkları başlangıçta sınırlayamaz. Ancak ispat istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinirse geri kalanların dinlenmemesine karar verebilir. Akis durum hukuki dinlenilme hakkının ihlalidir.
Dosya içeriğine göre davacı vekili, delil listesinde 4 tanık isminin bildirmiştir. Mahkeme daha hiç tanık dinlemeden doğrudan, iki tanık sınırlaması getirilmiş ve diğer tanıklar dinlenmemiş, dinlenmemesi konusunda da bir karar verilmemiştir. Davacının iddialarını ispata elverişli olabilecek diğer tanıkların ise dinlenmemesi hukuki dinlenilme hakkının ihlali olduğundan, kararın sair yönleri incelenmeksizin salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.