2. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/13404 Karar No: 2009/15188
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2008/13404 Esas 2009/15188 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2008/13404 E. , 2009/15188 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Didim (Yenihisar) Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :9.4.2008 NUMARASI :Esas no:2008/32 Karar no:2008/176
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Boşanma davası Didim (Yenihisar)’de açılmış, davalı süresi içinde yetki itirazında bulunmuş, yetkili mahkeme olarak Çivril’i göstermiş, mahkemece de; “tarafların Çivril nüfusuna kayıtlı oldukları, yetkili mahkemenin nüfusa kayıtlı yer mahkemesi olduğu” gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir. Mülga 1587 sayılı Nüfus Kanununun, “asli ikamet yerinin değiştirilmesi halinde aile kaydının yeni ikametgah ittihaz edilen yere nakledilmesine” imkan veren 28. maddesinin 4992 sayılı Kanunla 24.10.2003 tarihinde yürürlükten kaldırılmasından sonra, nüfus kaydının nakli artık mümkün olmadığından nüfusa kayıtlı olunan yerin ikametgah sayılacağına ilişkin karine geçerliliğini yitirmiştir. Bu tarihten sonra, nufus kaydının bulunduğu yer yerleşim yerine karine sayılamaz. Ancak 29.4.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, aile kütüklerinde “yerleşim yeri adresinin” bulunmasını zorunlu tutmuş (5490 s. NHK. md. 7/g); aynı yasanın 50. maddesinin (2). fıkrası ile, bu kanuna dayanılarak çıkarılan ve 15.8.2007 tarihinde yürürlüğe konulan “Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği” ise, yerleşim yeri adresinin tutulmasında kişilerin adres beyan formundaki yazılı beyanının esas alınacağını, adres beyan formundaki bildirimlerin aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağını hükme bağlamıştır. (Yönetmelik md. 13/1) Buna göre, kişilerin yerleşim yeri adreslerinin aile kütüklerinde bulunması yasal olarak zorunludur. O halde, taraflardan yetkiye ilişkin delillerinin sorulması ve toplanması, davacı kendi yerleşim yerinde de bu davayı açabileceğinden ( TMK. md. 168), dava tarihi itibarıyla davacının ve davalının yerleşim yeri adresinin merkezi adres kayıt sisteminden de sorulup saptanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek yetkili mahkemenin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2009 (çrş.)