14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/3721 Karar No: 2013/5784 Karar Tarihi: 15.04.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/3721 Esas 2013/5784 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/3721 E. , 2013/5784 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3 parsel sayılı 229,99 m2 kerpiç iki ev ve arsası cinsli taşınmazdan satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davalı, davacı hissesinin aynen taksim sureti ile davacıya verilmesini taşınmazın satılmamasını istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine toplam satış bedelinin % 21,59"unun yapı değerine tekabül etmekle yapı sahibi davacı hissedar ..."ya verilmesine, satış bedelinin %78,41 oranının ise taşınmaz hissedarları arasında hisseleri oranında paylaştırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz edilmiştir. Paydaşlığın satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhtesatın bir kısım paydaşlara ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılır. Bütünleyici parçanın arzın paydaşlarına değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava, 1395 ada 3 no"lu parselin satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davaya konu 1395 ada 3 no"lu imar parselinin 02.06.2006 tarihinde yapılan imar uygulaması sonucu oluştuğu parsel üzerinde keşiften sonra düzenlenen krokide davacıya ait A ile gösterilen bir ev olduğu, davalıya ait iki katlı evin ise dava konusu 3 no"lu parsel üzerinde 40 m2"lik kısmının bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde Fen bilirkişisinin krokisinde B harfi ile gösterilen evin bu kısmının taşınmazda meydana getirdiği değer artışı tespit edilerek, satış bedelinden bu değer artışı oranında davalıya da pay verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek davalıya ait muhdesat yönünden davalı yararına oran kurulmaması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.