
Esas No: 2021/8820
Karar No: 2022/912
Karar Tarihi: 17.01.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8820 Esas 2022/912 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan verilen ceza hükmü temyiz edilmiş, ancak sanığın hükümden sonra öldüğü anlaşılmıştır. Bu nedenle kamu davasının düşürülmesi gerekmektedir. Nakil aracının müsaderesine yer olmadığına karar verilmiştir ancak aracın iyi niyetli olup olmadığı belirlenmediği için eksik araştırma yapılmıştır. Sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerel mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir. Ayrıca ele geçen kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmemiştir. Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin kararı göz önünde bulundurularak hüküm oluşturulması gerekmektedir. Yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalıdır. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı TCK'nun 64. maddesi, 5607 sayılı Yasının 3/18, 3/5, 3/10, 5/2, 3/22, 13/1 maddeleri, 6455 sayılı Yasa, 6545 sayılı Yasa, 7242 sayılı Yasa, Anayasa Mahkemesi kararı ve TCK'nun 54/4 maddesi belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde;
UYAP'tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğine göre sanığın, hükümden sonra, 05/12/2018 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından 5237 sayılı TCK'nun 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Sanık ... hakkında verilen hükme ve suçun işlenmesinde kullanılan nakil aracına yönelik temyiz incelemesinde ise;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2 maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı göz önünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerekmesi,
3-Ele geçen kaçak eşyanın, 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK'nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
4-Yakalanan sigara miktarı ve sigaraların değeri nazara alındığında, nakil vasıtasının müsadere edilebilmesi için 5607 sayılı Yasanın 13. maddesindeki şartların oluştuğunun, 5237 sayılı TCK'nun 54. maddesinde düzenlenen hakkaniyete de aykırılık bulunmadığının anlaşılması karşısında, malen sorumlu davadan haberdar edildikten, celp edilip dinlendikten, nakil aracına ilişkin ayrıntılı beyanı alındıktan, aracın iyi niyetli 3. kişiye ait olup olmadığı belirlendikten sonra müsaderesine ya da iadesine karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan ...'nun davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.