Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/620
Karar No: 2019/5548
Karar Tarihi: 12.12.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/620 Esas 2019/5548 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı banka ile imzalanan kredi sözleşmelerinde kefalet imzasının bulunduğunu, sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredilerin kapatıldığını, ipoteğin de davalı banka tarafından fek edildiğini ancak ihtarnamede belirtilen borçlarının ödenerek kapatıldığını ve yeni yapılan sözleşmelerden dolayı sorumluluklarının olmadığını ileri sürerek borçlarının olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka, müteselsil kefil sıfatıyla kefaletin devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davacının borcun tamamı ödenmekle kefalet ilişkisinin sona ereceği, borcun kaynağı olarak 30.03.2009 ve 01.03.2010 tarihli kredi sözleşmelerinin belirlendiği ve davacının yeni sözleşmelerden dolayı borcunun olmadığı gerekçesiyle davacının lehine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi de davacının kefaletinin devam ettiği, davalı bankanın ise kaynak olarak kredi sözleşmelerini gösterdiği ancak bu iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerektiği sonucuna vararak istinaf talebini reddetmiştir. Kanun maddeleri olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Borçlar Kanunu ve Ticari İşletme Hukuku hükümleri karara temel olmuştur.
19. Hukuk Dairesi         2018/620 E.  ,  2019/5548 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen davanın kabulüne yönelik 2016/423 esas ve 2017/116 karar ve 29/09/2017 tarihli hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacının, davalı banka ile dava dışı ... arasında imzalanan 30.03.2009 ve 01.03.2010 tarihli kredi sözleşmesinde kefalet imzasının bulunduğunu, bu sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredilerin kapatıldığını, bu sözleşmelerin teminatı olarak verilen ipoteğinde davalı banka tarafından fek edildiğini, ancak davalı bankanın ihtarname keşide ederek 239.203,04 TL borç bulunduğunun belirtildiğini, davacının kefil olduğu sözleşmelerden kaynaklanan borcun ödenerek kapatıldığı ve yeni yapılan sözleşmelerden dolayı sorumluluklarının olmadığını ileri sürerek ihtarnamede ifade edilen 239.203,04 TL’den dolayı davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının 30.03.2009 tarihli ve 01.03.2010 tarihli genel kredi sözleşmesi nedeniyle müteselsil kefil sıfatıyla kefaletinin bulunduğunu, ipotek fek edilmesine rağmen kefaletinin devam ettiğini, bu nedenle de bu borçtan sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 01.03.2010 ve 30.03.2009 tarihli kredi sözleşmesini imzalayan davacının borcun tamamı ödenmekle kefalet ilişkisinin sona ereceği, banka ile borçlu arasında imzalanan ancak davacı kefilin imzasını taşımayan 23.07.2013 tarihli ve 250.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinden kaynaklı davacı yanın borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının kefil olduğu sözleşmelerden kaynaklanan kefaletinin devam ettiği, davacının 23.07.2013 tarihli 250.000,00 TL limitli sözleşmesinde kefalet imzasının bulunmadığı, ispat yükü üzerinde olan davalı bankanın borcun kaynağının 30.03.2009 ve 01.03.2010 tarihli kredi sözleşmelerinden kaynaklandığına ilişkin herhangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi