MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve ... Köy Tüzel Kişiliği tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyü, Ortaoba Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. ..., taşınmazın yarısının kendisine ait olduğunu ileri sürerek davaya katılmıştır. Mahkemece, katılanın davasının reddine, davacının davasının kabulü ile Doğusu: Yol ve kurudere, Batısı: ... ve müşterekleri, Kuzeyi: kurudere, Güneyi: yol ile çevrili, fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilmiş bulunan 4428.22 m2"lik taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı Hazine tarafından temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02/11/2009 tarih, 2009/ 15244- 16158 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “ davanın devamı sırasında yörede orman kadastro çalışmalarına başlanmış olması nedeniyle davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza dönüştüğü, orman kadastrosuna itiraz davasının kadastro mahkemesinde, tescil davasının genel mahkemede görülmesi gerektiği belirtilerek, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine aktarılması, tescil davası yönünden, bu davanın sonucu beklenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi " gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası davadan ayrılıp sonucu beklenmiş, kadastro mahkemesinin 2010/ 131- 2011/ 40 Esas sayılı kararı gözetmiş ve davacının davasının kabulüne, katılanın davasının reddine, fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 4428.22 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tarla niteliği ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Karar Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1961 yılında yapılmış, ve 27/06/1967-27/07/1967 tarihleri arasında ilân edilerek 05/06/1961 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
1) Davalı Köy Tüzel Kişiliği çekişmeli yerde davacının yeterli süre zilyetliği bulunmadığı, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın yeterli olmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmişse de, evvelce aynı yolda verilen kararı temyiz etmediği ve son kararda daha aleyhine bir durum söz konusu olmadığından temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Hazinenin
ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan; taşınmazın (A1) ve (A2) harfleri bölümleri haricindeki bölüme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Mahkemece, çekişmeli 4428.22 m2"lik taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmişse de, delillerin değerlendirilmesi ve davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülmüştür. Şöyle ki, Kadastro Mahkemesine ait 2010/131 - 2011/40 sayılı dosya içinde bulunan fen bilirkişileri ...’ye ait 13/ 06/ 2011 tarihli krokide çekişmeli taşınmazın (A1) harfli bölümünün park alanı, (A2) harfli bölümünün ise 149 ada 1 parsel içinde kaldığı belirtildiğinden Dairenin iade kararı üzerine temyize konu dosyada görev alan fen bilirkişisinden ek rapor ve kroki alınmıştır. ..."a ait 16/09/2013 tarihli ek raporda; bu yerde davanın devamı sırasında yapılan imar uygulaması sonucunda davacı adına tescile karar verilen 4428.22 m2"lik taşınmazın 21/01/2011 tarihinde kısmen imar uygulamasına konu edilip (A1) harfli bölümünün park alanı olarak ayrıldığı, (A2) harfli bölümünün ise 149 ada 1 parselde kaldığı belirtilmiştir. Tapu müdürlüğünce 149 ada 1 parselin 21/01/2011 tarihinde köy boşluğunun ihdası ile imar uygulaması sonucunda oluştuğu açıklanmış, tapu kaydının incelenmesinde 1929.19 m2 yüzölçümü ile arsa niteliğinde Hazine adına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Bu durumdan anlaşılacağı üzere (A2) harfli bölümde mükerrer tapu oluşturulmuştur. (A2) bölümü yönünden dava artık Medeni Kanunun 713. maddesinde düzenlenen tescil davası değil, tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, bu yön gözetilerek bir hüküm kurulması gereklidir.
(A1) harfli bölümde ise imar uygulamasının yapıldığı 2011 yılından önce davacı yararına zilyetlik koşullarının oluştuğu mahkemece belirlenmiştir. Ancak, imar uygulaması sonucunda park alanı olarak belirlenen bir yerde tescil kararı verilmesi mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece (A1) harfli bölüm üzerinde imar uygulamasının yapılmasından önce davacı yararına zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluştuğunun tesbiti yolunda hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: 1- Birinci bentte açıklanan nedenlerle; köy tüzel kişiliğinin tüm, Hazinenin ikinci bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- İkinci bentte açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 10/10/2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi.