Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3187
Karar No: 2019/1855
Karar Tarihi: 22.01.2019

Hakaret tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/3187 Esas 2019/1855 Karar Sayılı İlamı

 

 

18. Ceza Dairesi         2018/3187 E.  ,  2019/1855 K.

  •  


"İçtihat Metni"

KARAR

Hakaret, tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle, 125/1, 43/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 6 ay 7 gün hapis ve iki kez 1.860,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kapatılan Sivas 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 25/03/2013 tarihli ve 2011/19 esas, 2013/245 sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içinde suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun"un 125/1, 106/1-1. cümle, 125/1, 43/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 6 ay 7 gün hapis ve iki kez 1.860,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/11/2016 tarihli ve 2016/318 esas, 2016/487 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27/03/2018 gün ve 25209 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre,
1- Sanık hakkında hakaret, tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından iddianamede 5237 sayılı Kanun"un 43. maddesine yer verilmemesine rağmen, sanığa ek savunma hakkı verilmeden anılan Kanun’un 43/1. maddesi uygulanmak suretiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 226. maddesine aykırı davranılmasında,
2- Sanık hakkında cep telefonuyla müşteki ...’ı ısrarla arama eylemi nedeniyle kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmasına karşın, Mahkemesince hükmün III nolu bendinde her ne kadar sanığın kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu sabit olduğu denilerek cezalandırılma yoluna gidilmiş ise de hakaret suçuna ilişkin kanun maddesinin uygulanması yapılarak karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
1- "1" numaralı istem açısından yapılan değerlendirmede;
5271 sayılı CMK’nın “Suçun niteliğinin değişmesi” başlıklı 226. maddesinde;
“1) Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez.
2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır.
3) Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir.
4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, varsa müdafie yapılır. Müdafii sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2012 gün ve 13/125-236 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığın ceza yargılamasındaki en önemli haklarından biri yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulması gereken savunma hakkıdır. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan bu hakkın, herhangi bir nedenle sınırlandırılması olanaklı değildir. Nitekim 1412 sayılı CMUK’nın 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 308/8. maddesine göre de savunma hakkının kısıtlanması mutlak bozma nedenlerindendir.
Maddenin açık düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere, iddianamede gösterilen eylemin hukuki niteliğinin değişmesi ya da cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hallerin ilk defa duruşma sırasında ortaya çıkması halinde, anılan maddenin birinci fıkrası uyarınca sanık veya müdafiine ek savunma hakkı verilmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında düzenlenen 17/12/2010 tarihli iddianamede TCK"nın 43. maddesine yer verilmemesine karşın, yargılama safhasında bu hususta ek savunma hakkı tanınmadan hakaret, tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından verilen cezalarda artırım yapılması hukuka aykırıdır.
2- "2" numaralı istem açısından yapılan değerlendirmede;
5237 sayılı TCK’nın 123. maddesinde; “Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 125. maddesinde ise; “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmü düzenlenmiştir.
İncelenen somut olayda; sanık hakkında müşteki ..."a karşı kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan yapılan yargılamada, TCK’nın 123. maddesi uyarınca hüküm kurulduğu belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında TCK’nın 125. maddesi uyarınca uygulama yapılması hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret, tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından sanık ... hakkında, Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/11/2016 tarihli ve 2016/318 esas, 2016/487 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 22/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi