20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/8456 Karar No: 2013/9050
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/8456 Esas 2013/9050 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2013/8456 E. , 2013/9050 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi 03.04.2012 günlü dava dilekçesiyle; ... Köyü 22 ve 197 parsel sayılı taşınmazların kısmen yörede ilk kez yapılan ve 13/10/1998 ve 13/04/1999 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili, elatmanın önlenmesi ve tüm şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece; davalı ...yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, dava konusu 197 parsel yönünden ...’ın ölü olduğu anlaşılmakla husumet yokluğundan reddine, 22 parsel yönünden davalı ... adına kayıtlı olmaması nedeniyle husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından esasa yönelik olarak, davalı ... vekili tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili, elatmanın önlenmesi ve şerhlerin silinmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 13.10.1998 ve 13.04.1999 tarihleri arasında ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli 197 nolu parselin davalı ... adına tapuda kayıtlı olduğu ve ...’ın davadan önce 06.09.1989’da vefat ettiği, 22 sayılı parselin 1974 yılında yapılan arazi kadastrosu ile davalı ... adına tespit ve tescil edildiği, 2001 yılında dava dışı İbrahim İpek’e satıldığı, 22 nolu taşınmaz üzerinde ... Genel Müdürlüğü lehine şerh bulunduğu, daha sonra TEK’in iki ayrı tüzel kişiliğe ayrıldığı, taşınmazda yer alan yüksek gerilim hattının ...’a ait olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece yazılı şekilde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davalı ... Genel Müdürlüğü yönünden dava husumet yokluğundan reddedildiği ve kendisini vekille temsil ettirdiği halde, lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken hükmedilmemesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. bent, 2. paragrafının devamına; “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.200.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı ... Genel Müdürlüğüne verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun değişik 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 10.10.2013 günü oy birliği ile karar verildi.