Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12586
Karar No: 2019/3811
Karar Tarihi: 29.05.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/12586 Esas 2019/3811 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/12586 E.  ,  2019/3811 K.

    "İçtihat Metni"

    ........

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili ile davalılar Hazine, ......, ... ve müdahil davalı ... Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R


    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .......mevkiinde bulunan taşınmazın, tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Orman Yönetimi, 05.05.2008 tarihli dilekçesiyle, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya müdahil olmuştur. Mahkemece, davacı ...’nun davasının reddine, müdahil Orman Yönetiminin davasının kabulü ile 23.07.2007 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde gösterilen 16.657,64 m² yüzölçümlü bölümün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22/11/2012 gün ve 2012/4500 -13152 E.K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle ""6831 sayılı Yasanın 1/j maddesine göre toprak muhafaza karakteri taşımayan makilik- fundalık ile örtülü yerler orman sayılmazlar. Bu nedenle, 3402 sayılı Kanunun 17. maddesine göre orman sayılmayan bu gibi yerlerin imar ve ihya ile zilyetlikle kazanılması mümkündür.
    Bilirkişi raporuna göre, taşınmazın öncesinin çalılık ve eğiminin de % 8-10 olduğu bildirildiğine göre, makilik kavramı içerisinde yer alan çalılık alanlardan eğimi % 12"den düşük olanların toprak muhafaza karakteri taşıdığından söz edilemez. Bu durumda, toprak muhafaza karakteri taşımayan çalılık alanlar esasen orman sayılmayacağından, bu tür yerlerde sürdürülen zilyetliğin başlangıç tarihinin orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten değil, tespit dışı bırakıldığı tarihten başlayacağı dikkate alınmalıdır. Bu nedenle; mahkemece, orman kadastrosu yapılmadığından taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacağı, orman kadastrosu yapılana kadar orman sayılacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, dosyaya sunulan orman bilirkişi raporu ekindeki memleket haritasında çekişmeli taşınmaz, kadastro paftası ile memleket haritası ölçekleri eşitlenip çakıştırılmadan parsel bazında gösterildiğinden, bilirkişinin raporu denetlenemediği gibi, taşınmazın memleket haritasına esas alınan hava fotoğraflarındaki konumunun belirlenmediğinden yetersizdir. Yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınamaz.
    .......
    Bu nedenle; mahkemece yöreye ait en eski memleket haritası ile (1957), 1980 ve 1990 tarihinde düzenlenmiş memleket haritaları, bu haritaların yapımına esas hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen ..... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Tüm bu araştırmalardan sonra, zilyetlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığı ve dava tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı saptanmalıdır. Taşınmazın öncesi orman veya 6831 sayılı Kanunun 1/j maddesi kapsamında eğimi % 12"yi aşan (toprak muhafaza karakteri taşıyan) çalılık niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde, orman kadastrosu yapılmadığından zilyetlikle kazanılmayacağı gözetilmeli, aksi takdirde dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir."" gereğine değinilmiştir.
    Bozma sonrası yapılan yargılamada mahkemece; 1-Davacının davasının kabulü ile,
    Bilirkişi heyetinin 01/04/2015 tarihli raporlarında kırmızı kalem ile işaret içine alınan, (A) harfi ile gösterilen ve koordinatları raporda yazılı tarım arazisi niteliğindeki...... mevkiinde bulunan 16.880,40 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tapu kütüğüne tesciline,
    2-Asli müdahil Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar ......... ve müdahil davalı ... Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Yörede 1956 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresi paftasında "....." belirtmesi yapılarak tesbit dışı bırakılmış, 6831 sayılı Kanuna göre 2012 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmasında çekişmeli taşınmaz orman sayılmayan alan olarak tespit görmüştür.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak; mahkemece asli müdahil Orman Yönetiminin davasının reddine karar verildiği halde, hükmün 5. bendinde ""Davalı ... Bölge Müdürlüğü kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T"ye göre hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Bölge Müdürlüğüne verilmesine"" karar

    .......

    verilmiş olması doğru görülmemiş olmakla birlikte bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    Bu sebeple, hükmün ""5"" nolu bendinin hükümden çıkartılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA temyiz harcının istek halinde iadesine 29/05/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi