Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/15346
Karar No: 2021/1279
Karar Tarihi: 25.02.2021

Danıştay 4. Daire 2016/15346 Esas 2021/1279 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/15346
Karar No : 2021/1279

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … Metal Sac Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av…

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2011/1,2,3,5,6,7 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacıya fatura düzenleyen Galata Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden söz konusu mükellefler tarafından düzenlenen faturaların sahte fatura niteliğinde olduğu ortaya konulamadığından cezalı tarhiyatın bu mükelleflerden alınan faturalardan kaynaklanan kısımlarında hukuka uygunluk bulunmadığı; Avcılar Vergi Dairesi mükellefi ..., Davutpaşa Vergi Dairesi mükellefi ... Metal Tic. ve San. Ltd. Şti., Beylikdüzü Vergi Dairesi mükellefi ... ile Küçükköy Vergi Dairesi mükellefi ... Kimya İnş. Hır. Elek. San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının tetkikinden, adı geçen mükellefler tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğu anlaşıldığından, söz konusu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Mal ve hizmet alınan firmaların mal ve hizmet alınan dönemde faaliyette oldukları, faaliyette oldukları dönemde faaliyet konuları ile ilgili katma değer vergisi beyannamelerini yasal sürelerinde bağlı oldukları vergi dairelerine verdikleri, söz konusu firmalara yapılan ödemelerin tamamına yakınının KDV Kanunu kapsamında finans kurumu aracılığı ile yapıldığı ve kararın aleyhe olan kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Davalı idare tarafından, gerek vergi inceleme raporu gerekse rapora istinaden yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ve Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının Avcılar Vergi Dairesi mükellefi ..., Davutpaşa Vergi Dairesi mükellefi ... Metal Tic. ve San. Ltd. Şti., Beylikdüzü Vergi Dairesi mükellefi ... ile Küçükköy Vergi Dairesi mükellefi ... Kimya İnş. Hır. Elek. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'nden alınan faturalar nedeniyle üç kat vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen katma değer vergisine ilişkin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar temyize konu edinilen Mahkeme kararının bu kısımlarının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden, bu kısımlar yönünden temyiz isteminin reddi gerekmektedir.
Davalı idarenin, kararın ...'ndan alınan faturalar nedeniyle vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen katma değer vergisine ait kısmına ilişkin temyiz istemine gelince;
Davacı ihtilaflı yılda fatura aldığı Galata Vergi Dairesi mükellefi ...'nın 2011 ve 2012 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda özetle; hırdavat malzemeleri toptan satışı işiyle iştigal etmek üzere 11/04/2011 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 20/11/2011 tarihinde işi bıraktığı, 12/04/2011 tarihli açılış yoklamasında; işyerinin 30 m2 olduğu, hırdavat malzemeleri toptan satışı ile iştigal edeceği, işyerinde 1 masa, 4 katlı raf, telefon ve çeşitli hırdavat malzemelerinin bulunduğu, mükellefin 08/04/2011 tarihli vekaletname ile ..., ..., ... ve ...'nı vekil tayin ettiği, vergi dairesi ve mükellef vekili ... arasında imzalanan 06/08/2012 tarihli tutanak ile mükellefin işi bıraktığı, bırakma tarihi itibariyle en son 20/10/2011 tarihli, 20653 ve 20701 sayılı faturaların düzenlendiği, kalan faturaların iptal edildiği, bunlar dışında mükellefin elinde fatura bulunmadığının beyan edildiği, mükellefin bilinen adresine gönderilen defter ve belge ibraz yazısının mükellefin annesi tarafından imzadan imtina edildiğinden ödevlinin kapısına mahalle muhtarı ile birlikte asılarak tebliğ edildiği, mükellefin 2011/4-11 dönemi KDV matrahı toplamının 3.810.218,39 TL olmasına karşın Ba formlarıyla mükelleften mal ve hizmet aldığını beyan eden mükellefler tarafından aynı dönemde 22.854.887,00 TL mal ve hizmet alındığının bildirildiği, mükellefin faal olmadığı 2012 yılında, mükelleften 298.571,00 TL alış beyan edildiği, muhtasar beyanlarına göre işçi çalıştırmadığı, gelir vergisi beyanına göre, alışlarının 2.937.404,95 TL, giderlerinin 2.440,00 TL, satışlarının 2.958.818,39 TL olduğu, tahakkuk eden vergilere karşılık ödeme yapılmadığı tespitlerine yer verilerek, mükellefin faaliyet başlangıç tarihinden itibaren gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı, düzenlemiş olduğu tüm faturaların sahte fatura olarak dikkate alınması gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden; söz konusu mükellefin yoklama ve muhtasar beyanlarından tespit edilen kapasitesinin faaliyet gösterilen kısa süre içinde oldukça yüksek ciroları sağlayama elverişli olmaması, neredeyse hiç vergi borcu ödememesi, işi bırakma bildiriminde bulunmasına ve boş faturaları iptal ettirmesine rağmen faal olmadığı yılda mükelleften alış beyan edilmesi hususları göz önünde bulundurulduğunda, adı geçen mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir alım satıma dayalı olmayan sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğu sonucuna ulaşıldığından, Mahkeme kararının ...'ndan alınan faturalara isabet eden cezalı tarhiyatı kaldıran kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ..., ... Metal Tic. ve San. Ltd. Şti., ... ile ... Kimya İnş. Hır. Elek. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'nden alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının ...'ndan alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi