Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/12546
Karar No: 2013/19054

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/12546 Esas 2013/19054 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2013/12546 E.  ,  2013/19054 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, avukat olduğunu, davalı tarafından ..." de inşası devam eden... Residence inşaatına ilişkin olarak verilen ruhsatların ve bu ruhsatlara dayanak yapılan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 10.03.2004 tarihli karar ve projesinin iptali için dava dışı ... şirketi tarafından davadışı ... Belediyesi ve Kültür Bakanlığı aleyhine açılan ve halen devam eden ... 3. İdare Mahkemesindeki davaya davalı yanında müdahil olarak dayaya katılan davalı şirket ile bu davanın şirket lehine reddedilmesi hususunda gerekli hukuki çalışmanın yapılması yönünde 28.11.2007 tarihli Avukatlık ücret sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşmeye göre, net 120.000.00.USD üzerinden anlaşıldığını, bu meblağın 40.000.00.USD" ının sözleşmenin imzası anında, 20.000.00.USD" ın, ... 3. İdare Mahkemesince davanın karara bağlandığı zaman net ve peşin olarak ödeneceğini, anlaşılan rakamın diğer yarısı olan 60.000.00.USD" ın, 20.000.00.USD" nın davanın 3. İdare Mahkemesinde lehte karara bağlanması anında, 40.000.00.USD" nın kararın lehte kesinleşmesi tarihinde ödeneceğini, kararın 3. İdare Mahkemesinde aleyhte çıkması ve bu karar.... da bozdurulması halinde yine ödenmeyen 20.000.00.USD ile birlikte toplam 60.000.00.USD olarak kendisine ödeneceğini, iş nihayetlenmeden işveren davalı tarafından haksız olarak azledilmesi halinde kalan bedelin net olarak hemen ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu doğrultuda 31.05.2009 tarihine kadar geçerli olacak şekilde davalı tarafından 06.12.2007 tarihinde kendisine süreli vekaletname verildiğini, ... 3. İdare Mahkemesince
    tarihinde dava dışı ... şirketi tarafından açılan davanın kabulüne karar verildiğini ve bu kararın Danıştay 6. Dairesi tarafından 23.12.2008 tarihinde onanması üzerine müdahil davalı vekili olarak 06.02.2009 tarihinde karar düzeltme dilekçesi verdiğini ve Danıştay 6. Dairesinin 22.12.2009 tarihli karar düzeltme kararı ile yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması yönünde mahkeme kararının bozulduğunu, görevini yaptığını, vekalet süresinin sona ermesine rağmen davalı tarafından vekaletinin yenilenmediğini, davaya vekil olarak devam etme olanağının elinden alındığını, bunun haksız azil niteliğinde olduğunu, sözleşme gereğince ödenmesi gereken 120.000.00.USD" dan peşin ödenen 40.000.00.USD" nın tenzili ile bakiye 80.000.00.USD ücretin ödenmemesi üzerine 02.08.2010 tarihinde 80.000.00.USD asıl alacak ve 17.560.00.USD %18 KDV olmak üzere toplam 97.560.00.USD" nın tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi yaptığını ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddinidilemiştir..
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... 12. İcra Müdürlüğünün 2010/16767 Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin toplam 84.400.00.USD üzerinden devamına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu" nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır.
    Öyle ki, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Ayrıca 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 381, 388. ve 389. maddelerinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 388. maddesinin son fıkrası ile "Hüküm sonucu kısmında
    2013/12546-19054
    gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir. Aynı hüküm 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu" nun 297. maddesinde de yer almıştır.
    Somut uyuşmazlıkta, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek Mahkemece, gerekçe kısmında “...davanın kısmen kabulü ile 80.000.00.USD asıl alacak ve tefhim edilen hükme aykırı hüküm kurulamayacağından 4.400.USD KDV olmak üzere 84.400.00.USD için takibe yapılan itirazın iptaline ve azlin haklılığı yargılama sonucu belli olacağı için alacağın likit kabul edilmesi mümkün olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmememesine...” yazılmasına rağmen hüküm fıkrasında “...itirazın kısmen iptaline, takibin toplam 84.400.00.USD üzerinden devamına...” karar verildiği, böylece gerekçede belirtilmesine rağmen hükümde icra inkar tazminatı ile ilgili bir karar kurulmaması ve gerekçede tefhim edilen hükme aykırı hüküm kurulamayacağından demek suretiyle verilen kararda şüpheye düşürülmesi, gerekçe ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388/son madde ve fıkrası ile 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu" nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre, tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 24.30 TL temyiz harcın istek halinde davacıya ve yine peşin alınan 1.880.00 TL temyiz harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 8.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi