19. Hukuk Dairesi 2018/995 E. , 2019/5544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası hakkında Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi "nden verilen davanın kısmen kabulüne yönelik 2013/ 683 esas ve 2016/ 492 karar sayılı ve 20.09.2016 tarihli hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi tarafından verilen 2017/318 esas ve 2017/1022 karar sayılı ve 14.07.2017 tarihli ilamına karşı verilen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı banka ile davalı ... Nak. İnş. Petr. Ürün. Taah. Ltd. Şti."nin borçlu ve diğer davalıların ise kefil olarak imzaladıkları genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi gereğince kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiğini, borçlular hakkında takibe geçildiğini, davalıların haksız itirazları ile takibin durduğunu ileri sürerek davalıların itirazının iptali ile %20"den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, takip değeri tutarında kredi kullandırılmasının söz konusu olmadığını, bankanın uyguladığı temerrüt faiz oranı %94,5 olup bu faiz oranı 3095 sayılı Kanuna muhalefet teşkil ettiğini, uygulanan faiz oranının haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen 17.04.2015 tarihli kök ve 18.04.2016 tarihli ek bilirkişi raporuna göre, davacı banka ile davalı ... Nak. İnş. Petr. Ürün. Taah. Ltd. Şti. arasında 10.02.2012 tarihli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme kapsamında kredi ve gayrinakdi kredi kullandırıldığı, diğer davalıların sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, en yüksek akdi faiz oranının %63 olduğu ve sözleşmenin 45.maddesi gereğince "en yüksek kredi faiz oranının %50 ilavesi ile bulunacak %94,5 oranının temerrüt faiz oranı olduğu, ihtarnamede 21 adet çek yaprağından söz edilmesine karşın, 9058415, 9058416 ve 9058423 numaralı çek yapraklarının takip tarihinden önce 17.01.2013 tarihinde 1.000,00x3=3.000,00 TL olarak ödenmiş olduğu ve dolayısıyla depo talep edilebilecek çek yaprağı sayısının 18 olarak saptandığı, taraflar arasındaki genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerinin 13. maddesine göre davacı bankanın henüz iade edilmemiş çek yapraklarına ilişkin yasal yükümlülük tutarlarını nezdinde açılacak bir hesaba teminat olarak depo edilmesini borçlu ve kefillerden isteme hakkının bulunduğu, kefillerin kefalet limitlerinin borçtan fazla olduğu ve tamamından sorumlu oldukları, alacağın "likit" olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalıların Ankara 24.İcra Müdürlüğü"nün 2013/2933 esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın 565.361,98 asıl alacak ve 733,77 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 566.095,75 TL üzerinden iptaline, asıl alacak tutarı olan 565.361,98 TL"ye takip tarihinden itibaren yıllık %94,50 oranında yürütülecek temerrüt faizi ve bu faizin % 5 gider vergisi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan alacağın %20"si üzerinden hesap edilen 113.219,15 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,gayri nakdi alacak istemi yönünden; iade edilmeyen onsekiz adet çek yaprağına ilişkin yasal yükümlülük tutarları toplamı olan 18.810,00 TL"nin davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesaptan depo edilmek üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline imkan verecek şekilde takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş,hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davacı bankanın defter ve kayıtları ile dayanağı belgeler üzerinde kredi sözleşmesi hükümleri de göz önüne alınmak suretiyle 10/02/2012 tarihli 2.000.000,00 TL limitli üç ayda bir faiz tahakkuklu olarak kullandırılan borçlu cari hesap kredisinin 21/09/2012 tarihli dönem sonu itibariyle ana para borç bakiyesinin 500.000,00 TL olup, akdi faiz %14,50 olarak uygulandığı, gayri nakdi krediler-çek depo bedeli yönünden ise 18 adet iade edilmemiş, banka riski oluşturan çekin bulunduğu anlaşılmakla; konusunda uzman bilirkişi tarafından inceleme yapılarak takip tarihi itibariyle; kredinin kullandırıldığı 21/09/2012 ana para borç bakiyesinin 500.000,00 TL %14,5 akdi faiz ve %5 BSMV uygulanmak suretiyle yapılan hesaplama sonunda; asıl alacağın 530.661,46 TL olduğu,ticari kredi kartından dolayı hesap kesim tarihi olan 01/01/2013 tarihi itibariyle 28.870,40 TL %69 akdi faiz ve %5 BSMV uygulanmak sonucunda, asıl alacağın 31.368,7 TL olduğu,gayri nakdi çek depo bedelinin ise 18 adet çek yaprağı için 1.045,00 TL"den bloke edilecek tutarın 18.810,00 TL olduğu,kefillerin yasal sorumluluğunun da kefalet limiti 2.000.000,00 TL olup gerek nakdi gerekse gayri nakdi kredi borcunun kefillerin sorumululuğu kapsamında bulunduğu belirlenerek, hesap kat ihtarının da borçlulara tebliği ile ödeme için verilen süre beklenmeden 12.02.2012 tarihinde icra takibine girişildiği, dolayısıyla temerrüdün icra takip tarihi olduğu gözetilerek, icra takip tarihine kadar akdi faiz uygulanmasında ayrıca kefillerin sorumluluğunun da kefalet limiti ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile sınırlı olduğu gözetilerek karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle davacı banka vekilinin yerinde görülmeyen bütün istinaf sebeplerinin reddiyle mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olması nedeni ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1-b/1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı banka tarafından, davalı borçlulara çıkarılan noter ihtarnamesi ile borcun ihtarnamenin tebliğinden itibaren 24 saat içinde ödenmesi istenmiştir. Davacı banka alacağı hesabın kat edilmesi ile muaccel olmuş ise de davacı alacaklı bu ihtarname ile muaccel alacağı ödemesi için davalılara ihtarnamenin tebliğ tarihini takip eden 24 saat atıfet tanımıştır. Bu durumda atıfet süresi içinde muacceliyet ertelenmiş sayılır.Bu itibarla takip tarihi itibariyle muaccel alacak olmadığından davanın bu yönden reddi gerekir ise de davalılar ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf ve istinaf mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurmadığından bu husus bozma sebebi yapılamaz.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.