1. Hukuk Dairesi 2017/114 E. , 2020/2382 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve katılma yoluyla davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 8526 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davalı belediyece imar uygulaması yapılarak oluşturulan imar parsellerinin dava dışı üçüncü kişiler adına tescil edildiğini, bir bölümünün de park alanı olarak ayrıldığını, kendisine ise başka yerden 9106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın verildiğini, anılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini, bu şekilde oluşan tescil işleminin ise yolsuz hale geldiğini ileri sürerek, 8526 ada 5 parsel ile 9106 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., yargılamaya katılmadığı gibi davaya cevap da vermemiştir.
Diğer davalılar, iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...anılan idare mahkemesi kararı ile iptal edilen imar parsellerinden olan 8526 ada 14, 15, 16, 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açılmış bir dava olmadığı gibi, park alanı da eldeki davaya konu edilmiş değildir. Hemen belirtmek gerekir ki, kadastral parselin ihyası halinde o parselin gittiği tüm imar parselleri yönünden hüküm kurulması gerekli olup, sadece davacının adına kayıtlı olan imar parseli yönünden iptal kararı verilerek, kadastral parselin kısmen ihyasının sağlanmasının dolu pafta sistemi ve doğru sicil oluşturma ilkesi ile de bağdaştırılamayacağından, anılan kadastro parselinin gittiği tüm imar parsellerinin dava konusu edilmesi ve maliklerinin davaya dahil edilmesi zorunludur. Hal böyle olunca; çekişmeye konu imar parseli dışındaki diğer imar parsellerinin malikleri aleyhine de aynı sebeple dava açması için davacıya önel verilmesi, açıldığı taktirde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra taraf delilleri değerlendirilmek suretiyle işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir....” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, 9106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına, 8526 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının çekişme konusu 8526 ada 5 parsel sayılı taşınmazının bulunduğu alanın, davalı Dorukkent Belediye encümeninin 02.12.1999 tarih, 51 sayılı kararı ile 3194 sayılı yasanın 18. ve 2981 sayılı yasanın 3290 sayılı yasa ile değişik 10/c maddeleri uyarınca şuyulandırmaya tabi tutulduğu, bu işlemle imar parsellerinin oluşup, bir kısım yerin de park alanı olarak ayrıldığı, anılan işleme karşı idari yargı yerinde açılan dava sonucunda imar parsellerinin dayanağını teşkil eden encümen kararının iptal edildiği ve iptal hükmünün kesinleştiği, bu suretle imar parsellerinin dayanağının ortadan kalktığı, imar parsellerinden olan 8526 ada 14,15,16,17 ve 18 parsel sayılı taşınmazların maliklerinin de davaya dahil edildikleri anlaşılmaktadır.
Ne varki, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiş, 4.704 m² yüzölçüme sahip dava konusu 8526 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 2.747 m²’lik yeşil alan olarak ayrılan kısmı üzerinden hüküm kurulmuş, 1.956 m²’lik kısmı üzerinden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğacağı ve mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğu belirtilmelidir.
Öte yandan, 20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine eklenen 19. fıkra hükmünde;
"Bu madde kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değeri ödenir." düzenlemesi yer almaktadır.
Bozma ilamından sonra yürürlüğe giren anılan kanun hükmünün değerlendirilerek bir sonuca gidilmesi zorunludur.
Hal böyle olunca, yukarıda değinilen yasal düzenleme uyarınca değerlendirme yapılmak ve bozma ile belirtilen hususlar da gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir.
Tarafların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.