Esas No: 2017/2771
Karar No: 2021/701
Karar Tarihi: 25.02.2021
Danıştay 13. Daire 2017/2771 Esas 2021/701 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/2771
Karar No:2021/701
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Yayıncılık A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait "…" logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 18/10/2015 tarihinde yayınlanan "…" adlı programda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 13. maddesinin 3. fıkrasının tekraren ihlâl edildiği gerekçesiyle 250.861,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı toplantısında alınan … no.lu kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; uyuşmazlığın çözümünün özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden bahisle yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda özetle; 18/10/2015 tarihinde "…" isimli yemek programının yayınlandığı, anılan yayında Bursa yöresi yemeklerinin konuk olunan evde hazırlandığı ve tariflerinin paylaşıldığı, programın başında ürün yerleştirme yapıldığına dair uyarı yapıldığı, programın farklı zamanlarında ürün markasına ait margarin ve sıvı yağ olmak üzere ürün çeşitlerine yer verildiği, program içine dahil edilerek veya atıf yapılarak gerçekleştirilmesi esasına dayanan ürün yerleştirme uygulamasında "…" isimli ürüne ait ürün yerleştirmesinin ürün markasını ön plana çıkarmayı amaçladığının düşünüldüğü, markayı ön plana çıkarmada margarinlerin buzdolabından çıkarılması, buzdolabında margarin paketlerinin üst üste görüntüleri, margarin ve sıvı yağın masada, sunucunun elinde belirgin şekilde gösterilmesi nedeniyle ürüne aşırı vurgu yapıldığının değerlendirildiği, ürünün hangi markaya ait olduğunun görülmekte olduğu ve ürünün fark edilmesine yönelik çabaların dikkat çektiği, bu dikkat çekişin izleyicileri anılan markaya yönlendirmek amacı taşıdığının anlaşıldığı, ürün adı kullanılmadan da "yağımız da var", "yağımızı kullanalım", "yağ olmazsa olmaz" gibi ifadelerin ürüne dikkat çekilmesine neden olduğu, programın ismi ile ürünün logosunun benzer olmasının dikkat çekici olduğu, karanlık pazarlama (dark marketing) olarak da ifade edilebilecek bu durumun marka ismi, logosu veya açık iletişimi yasak olan durumlarda markanın kimliği, logosu, tipografisiyle özdeşleşmiş alt elementleri kullanarak markayla direkt bir ilgi kurulmasını sağladığı, bu uygulamanın zaman zaman ürün tasarımı ile zaman zaman da renk skalası ve tipografik elementlerle gerçekleştirildiği, "…" markası ile program ismi "…" arasında ifade edildiği biçimde bir bağ olduğunun düşünüldüğü, ürün markası ekranda görüntülenmese dahi program adının çağrışımın gerçekleşmesini sağladığı belirtilerek söz konusu yayında 6112 sayılı Kanun ve yönetmelik hükmünden ayrı olarak ürün yerleştirmede " … " markalı ürünlere aşırı vurgu yapılmış olduğu ve tüketicilerin ilgili ürünlere yönlendirilmiş olduğu şeklinde kanaat bildirildiği, davacı şirket tarafından rapora karşı yapılan itirazlar yerinde görülmeyerek bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olduğunun değerlendirildiği;
Dava dosyasında mevcut bilgi, belge, bilirkişi raporu ve program CD'sinin birlikte incelenmesinden; … logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 18/10/2015 tarihinde yayınlanan "…" adlı programın ismi ile ürün yerleştirmesi ve bant reklamı yapılan ürünün benzer olduğu, ürün ile program logolarının renklerinin ve yazı fontlarının birbirini andırdığı, programın 1 saat 31 dakikalık süresi boyunca farklı zamanlarda 5 ayrı kez ürün yerleştirmesi yapılan ürünün ekrana getirildiği, ürün kullanımı ve buzdolabından çıkarılma görüntülerine yer verildiği, farklı çekim teknikleriyle ürüne dikkat çekildiği, ürünün fark edilmesine yönelik ifadeler kullanıldığı, bu şekilde ürünün satın alınmasının doğrudan teşvik edildiği ve ürüne aşırı vurgu yapıldığı, öte yandan, aynı maddenin ihlâli nedeniyle daha önce verilen uyarı cezasının Mahkeme kararıyla kesinleştiği anlaşıldığından, 6112 sayılı Kanun'un 13. maddesinin 3. fıkrasının tekraren ihlâl edildiğinden bahisle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemde video paylaşım sitesi...'da yer alan bir linkte bulunan bir videoya dayanılarak, ayrıca, yayıncı kuruluşun internet sayfasında yer alan görüntüler dayanak gösterilerek … televizyonunda 18/10/2015 tarihinde yayınlanan programının mevzuata aykırı olduğuna kanaat getirildiğinin ifade edildiği, dava konusu yayın bir televizyon programı olduğundan, davalı idarenin inceleme ve yaptırım uygulama yetkisinin sadece televizyon mecrasında yapılan yayınlara yönelik olduğu, programın başında, sonunda ve reklam arası sonrasında program başladığında, ürün yerleştirme yapılacağının alt yazı ile izleyicilere duyurulduğu, bir yemek programında yağ kullanımının ürüne aşırı vurgu olarak nitelendirilmesinin kabul edilemez bir yaklaşım olduğu, yayının sadece yemek programı olmayıp, program sırasındaki espri ve şakalarla insanları eğlendirmeyi de hedeflediği, marka adının da kesinlikle telaffuz edilmediği, program isim ve ürün logusu arasında iddia edildiği gibi "ironik" bir benzetme bulunmadığı, sübjektif olarak değerlendirilecek olursa, her iki logonun fonlarının farklı renkte olduğu, birinin yazısının kırmızı diğerinin beyaz olduğu, birinde mavi renk olduğu, diğerinde mavi rengin hiç olmadığı, "..." harfinin her ikisinde farklı olduğu, birinde görsel olarak bir ürün varken diğerinde sadece yazı olduğu gibi farklılıklar bulunabileceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, programın başında alt yazıyla izleyiciye programda ürün yerleştirme yapıldığına dair uyarının yapıldığı, ancak ürün yerleştirme uygulamasının başarıyla uygulanmadığı ve ürün markasının ön plana çıkarılmaya çalışıldığı, Üst Kurul’un internet ortamından yapılan yayınlar üzerinde inceleme/yaptırım yetkisinin bulunmadığı, zaten dava konusu yaptırım işleminin de bir televizyon yayın kuruluşu olan ... logolu yayın kuruluşunun yayını nedeniyle tesis edildiği, her ne kadar, bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda, anılan TV yayınıyla ilgili olarak, programın …'da "…" adlı özel video hesabında "… …" şeklinde isimlendirilerek arşivleme yapıldığına değinilmiş ise de, bu durumun, …'in "…" markalı margarin ve sıvı yağların izleyenlere programın markayı ön plana çıkararak izleyicileri markaya yönlendirme çabasında olunduğu düşüncesini desteklemek adına gündeme getirildiği, dolayısıyla işbu dava konusu yaptırımın internet sitesi yayını nedeniyle uygulanmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 25/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.