Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2020/539 Esas 2020/3053 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/539
Karar No: 2020/3053
Karar Tarihi: 09.03.2020

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2020/539 Esas 2020/3053 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2020/539 E.  ,  2020/3053 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, kredi üyelik sözleşmesi gereğince davalıdan alacaklı bulunduğunu, ve davalı aleyhine genel haciz yoluyla takipte bulunduğunu ancak, davalının ödeme emrine itiraz ettiği için icra takibinin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, bankaya borcu bulunmadığını ve kredi sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın reddine, dava değeri olan asıl alacak miktarının %20"sine tekabül eden 3031,50 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-İ.İ.K.nun 67/2. maddesinde itirazın iptali davasında alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceğini hükme bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca borçlu davalı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması şarttır. Eldeki davada davacının kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir. Hal böyle olunca, davacının kötüniyetinden söz edilemez ve onun aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması usulün 438/son maddesi gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle hükmün 2. bendinin karardan tamamen çıkartılarak yerine “koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine” cümlesi yazılarak hükmün DÜZELTEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.