22. Ceza Dairesi Esas No: 2015/13632 Karar No: 2016/10250 Karar Tarihi: 14.06.2016
Hırsızlık - mala zarar verme - işyeri dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/13632 Esas 2016/10250 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın hırsızlık, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir. Temyiz sonucunda, Anayasa Mahkemesi kararının infazda gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Temyiz itirazları yerinde görülmemiştir, ancak sanığın hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar haklarından yoksun kalmasına karar verilirken, altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlıkları açısından yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmaması gerektiği belirtilerek hüküm BOZULMUŞTUR. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ile ilgili olarak 2. fıkra uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınması ancak 3. fıkrasında belirtilen hallerde altsoyu üzerindeki hakları kısıtlanabilmesi mümkündür.
22. Ceza Dairesi 2015/13632 E. , 2016/10250 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezanın türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “Sanığın 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına,” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/06/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.