Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1820
Karar No: 2011/6337
Karar Tarihi: 28.11.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/1820 Esas 2011/6337 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/1820 E.  ,  2011/6337 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil
    ... ile Hazine, Abazlı Köyü Tüzel Kişiliği ve dahili davalı ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.09.2010 gün ve 51/250 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı vekili, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde sınırları gösterilen 11, 17 ve 172 parsel çevresindeki 3 parça taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, kazanma koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesini savunmuş, TMK.nun 713/6.maddesi uyarınca taşınmaz bölümünün Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen 34915.03 m2 yerin davacı adına tapuya tesciline; aynı raporda B harfiyle gösterilen 49563.50 m2’lik bölüm üzerinde imar-ihya ile kazanma koşulları oluşmadığından bu bölüme ilişkin davanın reddine, TMK.nun 713/6. maddesi uyarınca B harfiyle gösterilen yerin Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hükmün redde ilişkin bölümü davacı vekili, kabule ilişkin bölümü ise davalı Hazine vekili taraflarından temyiz edilmiştir.
    Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, teknik bilirkişi raporunda B harfiyle gösterilen yerin 1975 ve 1991 yılına ait hava fotoğraflarına göre imar-ihya edilmediği, üzerinde tarımsal faaliyet yapılmadığı, boş ve doğal halde olup sınırlarını zeminde belirgin bulunmadığı ve dava tarihine kadar davacı lehine kazanma koşullarının oluşmadığı anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hüküm bu bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmaz, 1951 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ziraata elverişsiz taşlık arazi olarak tespit dışı bırakılan bir yerdir. Böyle bir yerin kazanılabilmesi için niteliğinin açıkça belirlenmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde belirtilen olumlu ve olumsuz koşulların araştırılması ve kazanma koşullarının kanıtlanması gerekmektedir. Az önce açıklandığı üzere; taşlık bir yerin imar-ihya yoluyla kazanılması için emek ve para harcanmak suretiyle tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu olgunun tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesindeki koşullar altında tasarruf edilmiş olması gerekir. Mahkemece, kazanma koşullarının davacı lehine gerçekleştiği düşüncesinden hareketle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Uzman bilirkişi tarafından tescil konusu yerin 1975 yılına ait hava fotoğraflarında görülmediği, 1991 yılına ait fotoğraflarda ise üzerinde tarımsal faaliyet yapıldığı bildirilmiş ise de uygulanan 1991 yılına ait hava fotoğrafı taşınmazın niteliğini ve zilyetliğin başlangıç tarihi ile kazanmayı sağlayan imar-ihya olgusunu belirlemekten uzaktır. Diğer yönden bölgeye ait dava tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait iki ayrı döneme ait (1980-1990 yılları) hava fotoğraflarının bulunup bulunmadığı açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığı’ndan sorulmamış, çevresinde bulunan 169, 170 ve 172 parsellerin dayanağı 11/164, 33/166 ve 89/165 sayılı vergi kayıtları istenilerek taşınmaz yönünü ne gösterdiği üzerinde durulmamıştır.
    Bir arazinin kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının dava tarihinden önceki yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava tarihinden önceki 20 – 30 yıl öncesine ait (1980-1990 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının istenilmesi ve stereoskopla incelenmesi gerekir. Stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görülebilmesi, taşınmazın sınırlarının açıkça belirlenebilmesi ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür. Mahkemece, uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için yöreye ait hava fotoğraflarından yaralanılmamıştır.
    Mahkemece, dava tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait iki ayrı döneme ait (1980-1990 yılları) hava fotoğraflarının açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığı’ndan istenilmesi, çevresinde bulunan taşınmazlara ait numarası açıklanan vergi kayıtlarının bulundukları yerden getirtilmesi, ziraat mühendisi, kadastro fen bilirkişisi, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişiler marifetiyle taşınmaz başında uygulanması, hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliği ve kullanım süresinin ne zaman başladığının belirlenmesine çalışılması, çevre taşınmazlara uygulanan kayıtların dava konusu yeri ne gösterdiği üzerinde durulması, tanık ve yerel bilirkişi sözlerinin, bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ayrı ayrı tespiti, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca ulaşılması gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle A harfiyle gösterilen yere ilişkin hüküm bölümünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL onama harcının peşin harçtan mahsubu ile artan 200,25 TL"nin istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 28.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi