(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2012/22380 E. , 2013/19025 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Avukat .... ile davacı vekili Avukat ....gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında 3.12.2003 tarihli sözleşme yaptıklarını, davalının 01.01.2005 tarihinde teslim edeceğini taahhüt ettiği bir mesken satın aldığını, sözleşmeye göre 22.000 TL bedelin alındığını, teslim tarihinden itibaren altı ay içinde teslim edilmediği takdirde 15.000 USD cezai şart tazminatı ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının taahhütlerinin karşılığının 80.000 TL olduğunu; ancak dava dışı S.S. Köşk-kent (Ferda) Konut Yapı Kooperatifi Genel Kurulu"nun ayrılmak isteyen ortaklarının paylarının 32.000,00 TL peşin ve nakit para karşılığında devralacağının kararlaştırıldığının, bu nedenle davalının taahhüdünün karşılığı olarak anılan bedel düşüldükten sonra bakiye kalan 48.000,00 TL olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 48.000 TL maddi tazminatın, 15.000,00 USD cezai şart alacağının, 8.600 TL Lira kaybı tazminatının dava tarihinden başlamak üzere faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre 22.000 TL dışında bir ödemenin kendisine yapılmayacağının kararlaştırıldığını, taşınmaz için istenen 80.000 TL"nin
Fahiş olduğunu, cezai şart ve kira kaybı zarar talebinin ise yerinde olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile,47.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, 15.000 USD (Amerikan Doları)"nın dava tarihinden itibaren işleyecek mevduat hesaplarına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, 8.600 TL kira tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, 3.12.2003 tarihli sözleşmeye dayanarak sözleşme gereğinin davalı tarafından yerine getirilmediğini ileri sürerek 48.000 TL maddi tazminatın, 15.000 USD cezai şartın, 8.600 TL kira kaybının davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise davacının taleplerinin yerinde olmadığını savunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalının dava konusu daireyi teslim etmemesinden dolayı, 7.562,00 TL kira kaybının olduğu, sözleşme ile kararlaştırılan 15.000 USD cezai şartın davacıya ödenmesi gerektiği, ifa edilmeyen edimin değerinin dava tarihi itibariyle 80.000 TL olarak bulunduğu , dava dışı kooperatif tarafından 33.000 TL ödeme yapıldığı kooperatifçe bildirildiğinden bu miktarın mahsup edilip edilmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu belirlenmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu hükme esas alınmış, davacının kooperatife ödediği miktar mahsup edilerek 47.000 TL maddi tazminatın, 15.000 USD"nin ve 8.600 TL kira alacağının davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki 3.12.2003 tarihli sözleşmede bağımsız bölüm üyeliğinin..."ya devrine ilişkin bir sözleşme olduğu belirtildikten sonra 1. madde de.... üyelik kaydı yapılacak olup,...Tüm ödemelerin toplamının 22.000,00 TL olduğu..., ..."e başka bir ödeme yapmayacaktır . “, 2. maddesinde “Dairenin teslimi 1.7.2005 tarihi olarak belirlenmiştir. Bu tarihten 6 ay içerisinde daire teslim edilmezse 15.000 USD tazminat ödemeyi ... kabul etmiştir.” düzenlemesi mevcuttur. Davacı tarafından anılan sözleşme feshedilmediğinden sözleşmenin ayakta olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda davacı sözleşmeye dayanarak taşınmazın değerini isteyemez. O halde mahkemece davacının talep ettiği değer üzerinden dava dışı kooperatifin kabul etmiş olduğu miktar tenkis edilerek bakiye 47.000 TL’nin davalıdan tahsiline ilişkin hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Taraflar arasındaki 3.12.2003 tarihinde davalının taşınmazı 1.7.2005 tarihinde teslim edeceği, belirtilen tarihten 6 ay içerisinde daire teslim edilmezse 15.000 lmış olup davalı belirtilen sürede taşınmazı davacıya teslim etmediğine göre davacının ifaya ekli cezai şart olan talebi yerindedir. Ancak Borçlar Kanununun 161/son maddesi hükmünce hakim fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir. Bu hükmü hakimin resen gözetmesi gerekir. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı tarafların ekonomik durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranışının ağırlığı ölçü olarak alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınacak ceza miktarı hak, ... ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Davalının taşınmazı geç teslim edilmesi halinde kira tazminatı ödeyeceğine dair bir taahhüdü bulunmamaktadır. O hal de mahkemece davacının kira kaybı isteğine dair talebinin de sözleşmenin yanlış değerlendirilmesi sonucu kabulüne karar verilmiş olması bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.,2,3, bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 820,35 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 8.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.